16 Nisan referandumunun mutlak kazananlarından birisidir, CHP.
Hayır çalışmasının öncüsü ve propaganda sürecinin yöneticisidir.
Yüzde 48.6’yı mutlak CHP’nin oyu olarak görmek hata ama bu oranı yakalamakta ki başarısını görmezlikten gelemeyiz.
Daha süreç başlamadan, CHP’nin öncülük ettiği ‘hayır’ sürecine Saadet Partisi’nin açık destek vermesi, bence kazanımların en büyüğü idi.
Tabanda ne kadar SP oyu ‘hayır’ çıktı bu tartışılır, ancak, SP’nin CHP’nin görüşlerine açık destek vermesi ciddi bir kazanımdı.
Kürt seçmenin büyük kısmı, özellikle de muhafazakar kürt seçmeni, CHP ile Recep Tayyip Erdoğan arasında seçim yapsa, kimin ne dediğine bakmadan, CHP’yi değil Erdoğan’ı seçerdi.
Bu referandumda Kürt seçmeni de CHP’nin ‘hayır’ dediğine, ‘hayır’ dedi.
MHP tabanı ve Ülkücülerle CHP sorunlarını zaten gidermişti, o kesimden gelen oy normal sonuçtu.
Bu referandum da CHP’, yüzdelik dilimde ki artıştan çok ‘CHP istiyorsa yanlıştır’ bakış açısına sahip, sağ seçmen ile muhafazakar kesimden hatırı sayılır oy aldı.
Ve bunlar ciddi ve çok önemli kazanımlardı.
Şimdi, 7 Haziran seçimleri sonrasında ki sağduyulu ve ılımlı siyaset, 15 Temmuz’da ki olumlu refleks ve referandumda ki bu kazanımların ardından, CHP, aşırı tepkileri ile bu kazandıklarını kaybetme yolunda ilerliyor.
Referandum sonuçlarını tanımamak ne demek…
Sine-i Millet söylemleri, partilileri sokaklara davet etmek…
CHP, öncülüğünü yaptığı ‘hayır’ sürecinde yüzde 48.6’yı bu çıkışlarla almadı.
Hem o çıkışların da bir sonucu olmalı, ‘karakolda doğru söyleyip, mahkemede şaşmak’ hep kaybettirdi, yine kaybettirir.
Ne yani, aba altından soba mı gösterildi?
Çok mu korkuttu, Ülke insanını?
Bence, CHP 16 Nisan’ı doğru okumalı ve 2019’u hedeflemeli.
YSK’nın mühürsüz oy pusulalarını kabulü, bunları açıklarken, şeffaflıktan uzak oluşu, Hukuk Devleti normlarında doğru değil.
Elbette, CHP’ye yakışan öncüsü olduğu ‘hayır’ oylarının, tamamına sahip çıkmak zorunda, tek bir oyun bile hukuksal alanda hesabını sormalı.
Ama bugünün Türkiyesi’nde sokakları hesap sorma alanı olarak görmek, hem çok tehlikeli, hem de kimseye yarar getirmez, özellikle de CHP’ye.
CHP, kazandıklarının kıymetini bilip, Ülke menfaatleri üzerinden hareket ederse kazandıklarını çoğaltabilir, aksi halde tüm kazandıklarını, fazlasıyla kaybedecek gibi gözüküyor.
YORUMLAR