Müslüman, nerede bir insanlık dramı var ise, dini, dili, mezhebi ne olursa olsun, insana yapılan zulmün acısını yüreğinde hisseder.
Bu zulüm yapılan Müslüman olunca, kardeşine, akrabasına zulüm yapılmış gibi hissedir.
Kapitalist toplum devamlılığını sömürü ve işgal üzerinden sürdürür, karışıklıklardan, karmaşalardan beslenir.
Bazılarının yönetim biçimi ileri demokrasidir (ABD), bazılarının ki Komünist (Çin), yönetimler, yöneticiler, kağıt üzerinde yazılı metinler bağlayıcı değildir, bağlayıcı olan tek şey, devamlılıklarını sağlamak, bunun içinde ne zulüm etmekten, ne işkenceden, ne de terör odakları eliyle karmaşa yaratmaktan geri durmazlar.
ABD, yıllardır onlarca Ülke’ye, milyonlarca insana zulüm etti.
Yanı başımızda ki Ortadoğu da, karmaşa yaratmadığı, iç işlerine karışıp, katliam uygulamadığı Ülke bırakmadı.
Türkiye’yi de terör örgütleri ile hizaya sokma uğraşı içinde oldu.
Yıllardır ABD’nin başta Müslümanlar olmak üzere, insanlığa uyguladığı zulmü yaşıyoruz.
Bu zulüm gözler önüne serildiğinde bir dönem ıphonlarımızı imha edip, ABD’ye protesto ediyorduk.
Şimdi Çin’i ısrarla gözümüze sokuyorlar.
Gebze’de de konuk ettiğimiz Doğu Türkistan’da ki Müslüman Derneklerinin temsilcileri, orada ki insanlık dramını resimlerle, örneklerle anlatmıştı.
Bir süredir Ülkemiz, canlı yayınlarla, fotoğraflarlar, yaşananlara tanıklık etmiş insanların anlatımı ile bu zulmü izliyor.
Çin’e öfkemiz büyük.
Protesto eylemleri başladı, ‘kahrolsun Çin’
Peki Kahrolsun Çin’de, yaşasın ABD mi?
Doğu Türkistan’da ki Müslümanların yaşadıkları kabul edilemez, bir insanlık suçu işleniyor.
Ancak, Dünya’nın her köşesinde Müslümanlar yıllardır zulüm yaşarken, Doğu Türkistan’ın bir süredir Türkiye’nin gündeminde olması tesadüf mü?
Yıllardır devam eden bu zulümün görüntüleri, canlı yayında ki anlatımları, şahit olanların örneklerle gündemimize soktuğu sahnelerin, ABD ile Çin arasında yaşanan güç savaşı sonrasında ortaya dökülmesi ilginç bir tesadüf değil mi?
YORUMLAR