Ramazan geçti, yaz mevsimi ve bu süreç bir anlamda da düğün mevsimi.
Her ne kadar, birileri, hiçbir dayanağı, İslam dini ile hiçbir bağı olmamasına rağmen, ‘iki bayram arasında düğün olmaz’ şeklinde düşünse de, bu yılda Ramazan Bayramı sonrası düğün mevsimi başlamış oldu.
Öncelikle, yuva kuran, evliliğe adım atan tüm çiftlere ömür boyu mutluluk diliyor, sünnet olanlara da ‘Allah damatlıklarını göstersin’ diyoruz.
Düğün mevsimi, bizde artık ‘gürültü mevsimi’ olarak adlandırılır oldu.
Özellikle, kına geceleri mahalle aralarında yapılan, yüksek sesli çalglıı-cengili, eğlence dikkat çekiyor.
Yani iki kişi evlenecek diye, evinde hastası olan, cenazesi olan, canı sıkkın olan, gürültüden kaçmaya çalışana rahat yok.
Mahalle arasında, davul-zurnalı, sanatçılı düğün yapmaya hangi yasal düzenleme, nasıl müsaade veriyor bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, hiçbir yasal düzenleme, bu düğünlerde, ateş etmeye müsaade etmez.
Bizde sanki yasa dışı ateş etmenin, yasal dayanağı varmış gibi düğünlerde, saatlerce ateş edilir.
Abartı değil, saatlerce…
Aynı ateş etme hakkı, Milli Takım maç kazandığında, Galatasaray UEFA Kupası’nı kazandığında, Beşiktaş Şampiyon olduğunda da var.
Asker uğurlamalarında da…
Ruhsatsız silahınla, normalde yakalansan ceza alacağın durum, düğün-dernek var ise, takım kazanmış ise yasal olarak ateş edebiliyorsun.
Hatta, birileri şikayet etse de, ‘müziğin sesini kısın’ diye uyarmaya gelen emniyet güçlerinin yanında bile ateş edildiğini görmek mümkün.
Daha geçtiğimiz gün, 17 yaşında ki genç bir kızımızın sırtına maganda kurşunu saplandı, binlerce de benzer olay var.
Ama benim kastım maganda kurşunu da değil.
Bu mahalle arasında ki düğünlerde, yüksek sesle müzik çalınmasına kimler müsaade eder ve bu düğünlerde saatlerce ateş edilmesine niçin göz yumulur.
İnsanların hayırlı günleri, gençlerinin en mutlu günü, bu özel günü taçlandırmak için ne ateş etmeye gerek var, ne de tüm mahalleyi rahatsız edecek tonda müzik çalmaya…
Düğün sahibi bunu düşünmez de, yetkililer neden göz yumar, anlamak mümkün değil…
YORUMLAR