8 Mart, Dünya’da kadının var oluş hikayesidir.
Yaşamın içinde, üretimde, mücadelenin içinde var oluş tarihidir.
8 Mart 1857’de ABD’de 120 kadın işçinin can verdiği gün Dünya; kadının toplumsal yaşamın içinde varlığını daha iyi anladı ve kabul etti.
Kadınların, daha iyi şartlar da çalışması ve iş yaşamın da kabul görmesi için başlamıştı mücadele, baskı, şiddet, cinsel taciz, hepsine başkaldırmış, bedel ödemiş ve hak kazanmıştı, dünya kadınları.
Ve 1910 yılından itibaren Dünya, 2 Enternasyonal’de 8 Mart’ı, Dünya’da çalışan, iş yaşamının içinde aktif yer alan Emekçi Kadınların günü olarak kutlamayı kabul etti.
Bugün artık, kadın iş yaşamında saygın bir yere sahip.
Devlet kademelerinde, eğitim sektöründe, fabrikalarda, emniyette, askerye de, basın camiasında, yani yaşamın her alanında kadınlar da erkekler kadar aktif ve etkin.
Hükümet, kadına bir çok alanda pozitif ayrımcılık tanıyan yasalar çıkartarak, Ülkemiz’de kadının iş yaşamında daha olumlu şartlar da çalışmasını sağladı.
Hem anne, hem de iş yaşamında bulunmak zorunda olan kadınlara, izin konusunda ki düzenlemeler, çalışan kadının çocuğuna evde bakım konusunda ki yeni düzenlemeler, kadının, her hangi bir cinsel taciz ve saldırıya uğraması durumunda, yasalarda ki ağırlaştırılmış cezalar, bunların tamamı olumlu gelişmeler.
Lakin, sonuçta, kadın iş yaşamında erkek ile birlikte çalışmak durumunda ve burada toplumsal kültür, kişisel gelişim ve erkeğin bakış açısı devreye giriyor.
Kadının, iş yaşamında daha rahat koşullar da çalışması da yasalardan alınan güçle değil, daha çok eğitimli, kültürlü ve kadını insan olarak görmeyi başarmış erkeklerle mümkün.
Bugün, bir çok iş alanın da, kadın için şartlar, en az 1857’den önceki kadar zor, hatta daha da ağır şartlar içeriyor.
Ancak, bardağın dolu tarafından bakarak, son süreçte ki, kadına tanınan pozitif ayrımcılığın iyi yanlarını görüp, geliştirmek gerekli.
Ayrıca da, kadının iş yaşamında ki etkinliğini görmek ve olumlu sonuçlar çıkartmak gerekli.
Ve kadını, Nazım Hikmet üstadın dizeleri ile anlamak gerek.
Kimi der ki kadın,
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın,
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır..
Nazım Hikmet
Tüm kadınların, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.
YORUMLAR