Bir korku imparatorluğuna doğru hızla yol alıyoruz.
Nalet ABD, kimyamızı bozdu, yapı taşlarımızı yerinden oynattı.
İçimize sinsice sızmış olan FETÖ’cü hainlerin sayısı öyle fazla ki, temizlik bir türlü tam anlamıyla sağlanamıyor.
Hainlerle mücadele, bir yandan da terör örgütünün kalleş saldırıları ve sınır dışında başlayan operasyonlar haliyle ekonomik dengelerde yerinden oynamış durumda.
İnsanların geçim başlıklı sıkıntısı her geçen gün büyüyor.
Geçim sıkıntısı doğal bir gerginlik stres yaratıyor.
Ülke’nin FETÖ ile bağı olan insan sayısı yarıdan fazla. Dolayısıyla ile gergin toplum, hırsını ihanet çetesine bir şekilde yakın olmuş kişilerden alıyor.
Bu kişilerinde sayısı 40 milyona yakın.
Evet sayı o kadar yüksek. Belki de daha fazla.
FETÖ’nün etkinliğini düşünürsek, son 15 yılda bu çetenin, kenarından kıyısından geçmiş, bunlarla ticaret yapmış, eğitim almış, bankasına gitmiş kişileri de düşünürseniz sayı daha da artar.
Hal böyle olunca, kime kızsanız, ihbar ve ithamda bulunsanız, mutlaka küçükte olsa bir şey çıkar. En iyi ihtimalle aynı araçta yolculuk etmişlerdir…
Böylesi bir feci durumu sorunsuz çözmek elbette zor iş.
Son günlerde artık, ‘mağduruz’ diye haykıranların sayısı iyice arttı.
Görevden uzaklaştırılan memurun, gözaltına alınan iş adamının, sorgulanan vatandaşın ‘mağdur’ edildik çığlıklarına artık alıştık. Ülke’yi tehdit eden tehlikenin boyutlarını düşündüğümüzde, mağduriyetlerin olacağını zaten en başında görebiliyorduk.
Ammaa…
Bu FETÖ ihanetini bahane göstererek, kasıtlı olarak, muhalifleri temizleme, arada ‘demokratları’, ‘aydınları’ kaynatma düşüncesi, olayı mağduriyettin çok yeni bir ihanete dönüştürür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, ABD kumpası ile yerli hainler tarafından darbeye maruz kalmasını hiçbir Türk evladı kabul etmemiştir, edemezde. Bunu 15 Temmuz gecesi ve sonrasında Türkler gösterdi.
İçerisinde, muhalefeti, Kürdü, Çerkezi, Lazı dahil kendisini Türk gören tüm kesimler, darbeye karşı tek yürek, tek vücut oldu.
Hainlerle mücadele de tek ses oldu Türkiye.
‘Mevzu bahis Vatan ise gerisi teferruattır’ ilkesi altında birleşti.
Şimdi, bu memleket meselesini, Vatan savunmasını, muhaliflere karşı da koz olarak kullanmak…
Farklı sesleri, Vatan Hainliği ile itam etmek, FETÖ’cü hainler kadar bu Ülke’ye ihanet etmektir.
Ülke insanının pür dikkat izlediği, yaşamın her alanını direkt etkileyen bu FETÖ soruşturması ve hainlerle mücadele doğruya yakın çizgide yürütülmeli. İhanetin çapı çok büyük, kolları çok uzun bu nedenle elbette kusursuz bir soruşturma beklenemez.
Ancak, sapmalar, sulandırmalar ve aleni şekilde haksız uygulamalar olmamalı.
Dışarıda bir tek hainin kalmaması da önemli. Bunu da kesinlikle dikkat edilmeli.
Tüm bunları yaparken de, ‘FETÖCÜ yaz, savcılığa yolla’ düşüncesinde ki insanlara da artık dikkat edilmeli, bu işin sulanması, yanlış yayılması, mücadeleye zarar vereceği gibi yeni felaketlere de yol açabilir.
YORUMLAR