Gölcük’te polis, Ankara’da başkan şiddeti
Yerlerde sürünen Türk Futbolu, Başkent de ağır bir yara aldı.
Ankaragücü Başkanı, hakem Halit Umut Meler’e değil, futbolumuza, insanlığımıza ağır bir yumruk attı.
O öfke dolu saldırı ve sonrasında yere yığılmış hakeme, başkanın yanında ki isimlerin tekmeleri, sadece futbol camiası açısından değil, insanlığımız adına utanç vericiydi.
Takımlarına gönül vermiş, çocukları, eşleri ile maçlara giden ailelere o vahşice saldırıyı nasıl anlatırsınız ki…
Bu aşağılık saldırı çok acıdır ki, ne ilk, ne de son olacak.
Ülke’nin en tepesinden yükselen kınama mesajları, toplumun her kesiminin gösterdiği tepki, acıyı hafifletse de, futbolumuz, insanlığımız ciddi bir yara almıştır.
Biz, hafta sonu Gölcük deplasmanın da oynadığımız maçta, Gölcük Emniyeti’nin Gebzespor yönetici ve taraftarlarına karşı uyguladığı orantısız gücü konuşurken, Ankara’da ki saldırı ile sarsıldık.
35 yılını bölge sporuna vermiş, 20 yıl kadar hakemlik yapmış bir spor insanı olarak, şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, Gölcük’te ki polis tutumu, futbol ile saha olayları ile çokta alakalı değil.
Gölcük’te ki hazırlık da, maç öncesi gösterilen tüm tutumlar da, bir bakış açısının sonucudur, Dilovası’ndan öte Kocaeli’nin genel anlamda Gebze’ye bakış açısının bir sonucudur, bu saldırı da, orantısız güç kullanımı da…
Kocaeli, yıllardır genel olarak Gebze’ye farklı bakar, Gebze onlara göre, saldırgandır(!), vandaldır(!), Diliskelesi onlar için başka bir topluluktur.
Detaylandırmaya utanıyorum ama böyledir, Kocaeli’nin Gebze’ye bakışı.
Bu bakış açısıdır işte Gebzespor maçı öncesi Gölcük Emniyeti’ni teyakkuz haline sokan hazırlık.
O hazırlıkların sonucudur, en küçük bir olayda Gebzelilere joplarla saldırmak, yöneticisine, başkanına biber gazı sıkmak..
Biz, yıllardır ‘Gebze İl olsun’ derken de, bu gerçeklerle yola çıkarak, Kocaeli ile Gebze arasında ki uçurumu ortaya koyarak, il olmayı istiyoruz.
Kocaeli, ekonomik ve insan gücünden yararlandığı Gebze’nin kendisinden kopmasına asla istemez, Gebze İl olmasın diye her türlü kulis faaliyetinde bulunur ama Gebze’yi sahiplenmeye, Gebze ile bütünleşmeye gelince de, hiç öyle adımlar atmaz.
Gebzespor, Gölcükspor’un kanlısı, en büyük rakibi falan değil, maçı ölüm-kalım maçı gibi görmenin hiç gereği yoktu, ki sonuçta bu sadece bir maçtı.
…Ve Gölcükspor kazandı.
Maçtan sonra yaşanan olaylar, maçın önüne geçmiş olabilir ama şöyle de bir gerçek var ki, BAL’ın en güçlü kadrolarından birisine sahip olan Gebzespor, Gölcükspor’a mağlup oldu.
Bu mağlubiyetin de, muhasebesi iyi yapılmalı.
Kentlimiz, komşumuz olan Gölcük’te yaşadıklarımız, Ankara’da yaşanan iğrenç saldırı, Türk Futbolunda ki son durum; saha içini, puan mücadelesini, başarı ve başarısızlığı gölgelese de, hayat bir şekilde devam ediyor, bir süre sonra yarışta, mücadele de hayatın olağan seyrinde devam edecektir.
Dersler çıkartmak, çuvaldızı kendimize batırmak ve bir an önce toparlanmak zorundayız.
YORUMLAR