Ömer Halisdemir, 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda destan yazdı.
Hain çetenin başında ki satılmış Tümgeneral'ı alnından vurdu. Darbenin gelişmesini ve daha fazla insanımızı kaybetmemizi canı pahasına önledi.
Türk Milleti tarih yazdı o gece. Tıpkı, Çanakkale'de yedi düveli denize döktüğü gibi.
Şükürler olsun ki, böylesine şanlı bir millete mensup olarak dünyaya gelmişiz.
Millet olarak zor zamanlarda kenetlenmesini ve 'mevzu vatan ise gerisi teferruattır' düsturu ile birleşmeyi hep başarmışız.
Ancak, biraz unutmak ve de dikkatsizlik gibi zaaflarımız var.
Çabuk unutuyoruz…
Yaşamın birçok alanında olduğu gibi trafikte de unutkanlığımız ve dikkatsizliğimiz binlerce canın yitip gitmesine neden oluyor.
Bu yüzdendir ki, yılda ortalama 5 bin canımız kazalar da yitip gidiyor. Binlerce vatandaşımız bu kazalarda yaralanıp, yaşamlarına eksik devam ediyor.
Bu Türkiye düşmanı ülkelerin destekleri ile başımıza bela olan teröre verdiğimiz canların neredeyse 5 katı.
Trafik belası, 22 Temmuz 2015 tarihinde bizi de yokladı. O gün hurdaya dönen araçtan canlı çıkmış olsak ta, boynumuzda ki platinlerle yaşantımızı kısıtlı olarak sürdürüyoruz.
Ve bu yüzdendir ki, trafikte farkındalık yaratmayı, yola çıkarken bir kişiye bile 'dikkat et kaza yapabilirsin' hissini verebilmeyi çok önemsiyoruz.
Ben o gün, trafik kazası gerçeğini hatırlasam belki de o dikkatsizliği, o hataları yapmamış olacaktım. Kendi adıma yine de 'bugünümüze şükür' deyip kendimizi şanslı görüyoruz.
Geçtiğimiz yıl bu duyarlılık ve trafik kazalarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak adına Basın Turnuvası'na Görkem Çiler'in adını vermiştik.
25. Yılda bu isimle bir kez daha karşısındayız. Bu yıl daha ciddi farklılıklar katarak, kurumlarımızı bir araya toplamayı hedefliyoruz.
Birçok önemli, değerli ve kıymetli insanımızı trafiğe kurban verdik. Hepsini buradan rahmetle anıyoruz. Ancak, Görkem Çiler, bölgemiz adına önemli bir figürdür.
Daha doğmadan kendisi adına güzel bir gelecek tasarlanmıştı.
Şanslıydı.
Güzel bir çocukluk dönemi sonrasında, kendisini geliştirmek için çabalamıştı. Enerjisi yüksekti, sevgi dolu, neşeliydi, Galatasaraylıydı. Ve yeni mezun olmuştu. Tek varisi olduğu mini bir imparatorluğu yönetecekti.
...Ve Gebze'de yüzlerce başarılı genci yetiştirmiş Nail hocanın oğluydu.
Gebze Ticaret Odası Başkanı olması değil, Nail Çiler'in bölgeye kattıkları vardı. GTO Başkanı olarak değil, daha çok Nail hoca olarak saygı görür.
Mevki-makamlar gelip geçici tek başına bir kurumun başkanı olmak çokta hatırlanır ve hatırı sayılır bir durum değildir.
Bırakın dernek başkanlığını, belediye başkanlığı, Kaymakamlık, Milletvekilliği hatta Başbakanlık...
İz bırakmamış, hizmet üretmemiş, katkı sunmamış kaç Başbakan vardır ki, ismini bugün çok az kişi hatırlar.
Nail Çiler, özellikle FETÖ mücadelesi ile iz bırakmıştır bölgemizde.
Daha 17-25 Aralık yaşanmadan, daha kimsenin 'darbe' sözcüğünü bilmeden, daha dershaneler kapanmamışken, bu hainlerin alçak yüzü ortaya çıkmamış ve iktidarın tüm gücünü ellerinde bulundurdukları bir dönem de Nail Çiler, bunların ihanetçi hain yüzünü gördü.
Çiler, 15 Temmuz'da yazılan o kahramanlıkların benzerini GTO seçimlerinde gösterdi.
FETÖ'ye bu anlamda vurulan ilk darbeydi.
Bugün anlıyoruz ki, o dönemde GTO'yu kazanmak ne denli önemliymiş.
Hain kalkışma sonrası nasıl ki, iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye tek yürek oldu. İşte o günde Gebze'de iktidarı ve muhalefeti Nail Çiler'in etrafında kenetlenerek, hainlere ilk darbeyi vurdular.
O gün hainlerin listesinde bulunan, o liste için tüm güçlerini kullanarak çalışanlar, bugün kafalarını yastıklarına koyduklarında ne hissediyorlar? vicdanları rahat mı? merak ediyorum.
Biz o gün ki mücadeleye birebir şahit olmuş ve o gün gücün değil doğrunun yanında saf tutmuş birisi olarak bugün daha gür sesle konuşabiliyoruz.
FETÖ'cülerin o gün yaptığı hain kumpaslara rağmen, doğru bulduğumuz Nail Çiler'in yanında yer alışımıza ve hiç reklamını yapmadan verdiğimiz mücadeleye Nurbay İşçi ve bir kaç isim daha canlı şahittir.
Öğretmen, GTO Başkanı Nail Çiler, tüm riskleri alarak, o gün devlete hakim bu hainlere karşı kurtuluş mücadelesi vermiş ve başarılı olmuştur. Bu yönüyle de bölgemiz için değerli bir isimdir ve 2015 Nisan ayında ki püskürtmesi hiç unutulmayacak.
Ve biz böyle bir babanın oğlunu, küçük bir hata, bir anlık dikkatsizlikle kaybettiğini unutmayacak ve birilerine örnek olması adına her yıl hatırlatacağız.
Aziz milletimizin ihanete 'dur' derken gösterdiği kahramanlığı, şehit ve gazilerimizi de asla unutmayacak, unutturmayacağız.
Ama biraz dikkatin bizi nasıl felaketlerden kurtaracağını da hatırlatalım istedik.
Trafikte olduğu kadar, yaşamın her alanında da dikkatin önemi büyük. Biraz daha dikkatli olabilsek, devletimize böyle bir 'sızıntı' olabilir miydi? Biraz daha dikkatli olsak 15 Temmuz'da ki 'aksiyonu yaşar mıydık?
Dikkat algılarımızın açık olduğu, Milli Birliğimizi koruduğumuz, güzel bir geleceğe yol alma umuduyla.
Bizde 25. Görkem Çiler Kurumsal Basın Turnuvası'nı bu duygularla organize ettik.
YORUMLAR