GTO’ya ihanet cezasız kalmaz…
Sanayinin kalbi olan Gebze’nin en önemli kurumlarından birisidir Gebze Ticaret Odası (GTO).
Nail Çiler’in, 4 yıllığına yeniden seçilip, 4 ay dolmadan istifasının ardından GTO’da kaos yaratma, GTO’yu yıpratma çabası başladı.
Yönetim Kurulu’nun oyları ile başkan seçilen Abdurrahman Aslantaş’ı kendilerine ‘kukla’ yapmaya çalışanlar, bu emellerine ulaşamayınca özellikle içerde ki işbirlikçileri ile odaya zarar vermek için mesai yapmaya başladılar.
Küçük menfaatleri için büyük Gebze’nin, bu değerli kurumuna zarar verenler, son dönemde iyice azıtıp, olayı ihanet boyutuna getirdiler.
Personel içinde ki emir erleri, yönetimde ki köstebekleri ve uzaktan kumandayla emir aldıkları ağababalarına, bir de ‘gazeteci’ kimlikli şer odağını dahil ettiler.
‘Aslantaş’ı yıpratmak için GTO’yu lekeliyorsunuz’ başlıklı yazımızda uyardık, ‘yapmayın’ dedik, GTO Gebze için çok kıymetli, ‘zarar veriyorsunuz, kurumu kirletiyorsunuz’ dedik, oralı olmadılar.
Hatta, uyarı nitelikli yazımızın ardından, köpek-kemik emojileri paylaşıp, bölge basınını hedef aldı, kemirgen, arsız..
Oysa, Gebze O gazeteci kılıklı, kemirgenin kimin köpeği olduğunu çok iyi biliyordu, o paranın köpeği olmuş bir omurgasız.
Paranın köpeğinin ilk icraatı değildi bu, 28 Şubat sürecinde de yine bu köpek aktifti, sıra arkadaşım Engin Kaya’nın, dostum Mehmet’in babası Temel amcanın, Gebze’nin saygıdeğer belediye başkanı rahmetli Ahmet Penbegüllü’nün ve daha bir çok suçsuz insanın hapis yatmasına vesile olanlar arasındaydı.
Sonra bitmedi, AK Parti iktidarı döneminde, Gebze Kent Konseyi’ne, 10 asgari ücret kadar aylık faturalar keserek, yine gücün yanında köpeklik yapıyordu, isimler, olaylar önemli değildi, paranın olduğu yerde arsız, utanmaz bir köpekti o.
Bugünde benzer kırıntılar için GTO’yu karıştırıyor, yönetim toplantısı bitmeden haberler alıp, yayın yapıyor, Gebze’nin en büyük iş gezisi olan Azerbaycan’da lobiden canlı yayın yapıyor, hedefinde Aslantaş var, karşı tarafta onun için mama var, Gebze’nin en değerli kurumu GTO’ya verdiği zararı görmüyor bile.
Üye ziyaret ettiği için başkan eleştirirken komik duruma düştü, bu kez ‘fincancı’ diyerek aşağılama eğilimine girdi, mütevazi kişiliği ile Aslantaş muhatap olmadıkça, saldırganlık ve azgınlığını yukarı taşıdı, en sonunda GTO’nun yapacağı meslek atölyelerine kafayı taktı, ortada bir yolsuzluk, usulsüzlük varmış gibi kızılca kıyametler kopardı, yanına aldığı oda içinde ki yandaşları ile…
Oysa, dilimizin döndüğünce anlattık, “GTO’nun hiçte sorumluluk alanı olmadığı halde Gebze’ye çaktığı tek çivi bile değerli, her eseri kıymetli, GTO’nun yaptığı işe bakmak yerine, yapılış şeklini tartışırsanız bu kurama leke sürersiniz, kafa karıştırır, gerilimler yaratırsınız”
Nitekim de öyle oldu.
Darıca Hizmet Binası işinde olduğu gibi yeni teknik atölye işinde de benzer yöntem izlendi, hatta sayın Aslantaş daha şeffaf bir çalışma yaparak, kurduğu komiteye dahil olmadı, meclisinde takibine açtı işleyişi, daha ne yapsaydı.
O günde en az teklif verilen firmanın 1 milyon daha fazlasına iş başka firmaya verildi ve hatta 1 milyon fazla rakamla aldığı iş için daha sonra 400 bin liralıkta ek ödenek aldı o firma. (o işin yapım bedeli bugünün rakamları ile ortalama 120 milyon, 8 milyona ihale edilen işi 15 katı sayarsak, fazlası 15 milyon ek ödenekle 20 milyon fazla verilmiş)
O dönem hiçte rakamlar, kişiler tartışılmadı, yapılan eseri alkışladık, doğrusu da buydu.
Şimdi siz yapılan eseri gölgeleyen, hiç sorumluluk alanı olmadığı halde Gebze’ye hizmet için büyük çaba içinde olan GTO’yu ve başkanını hedef alan haberler, yorumlar yaparsanız, Gebze’ye, Gebze’nin odasına ihanet etmiş, lekelemiş olursunuz.
Siz ne sanıyordunuz ki, insanlar size şu soruyu sormayacakmıydı, ‘Darıca’da ki işi alanın ismi Habib Karabacak, Gebze’de ki işi alanın ismi Ayhan Çakan olduğu için mi kıyametleri koparıyorsunuz?’
Sonra yaptığınız çakallık…olayda şaibe varmış gibi kıyametler koparıp, peşinden Ayhan Çakan’ı arayıp, “abi hayırlı olsun, senin almana çok sevindik” diyerek kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz.
…Ve yarattığınız kaosun sonunda bardak taştı, Ocak meclisinde Gebze’nin Odası’nda görmeyi arzu etmediğimiz kaçınılmaz sahneleri gördük.
Abdurrahman Aslantaş’ın defalarca basına da, meclise de izahını yaptığı ihale ve gelişmeleri kalkıp meclis oturumunda gündeme taşıyanlar, ağızlarının payını aldılar.
Bizim, “Oda’yı karıştırıyorsunuz, yıpratıp lekeliyorsunuz, gerilimlere sebep oluyorsunuz” dediğimiz, uyarmak istediğimiz noktada tam burasıydı.
Şimdi Özhan efendiye sormak lazım, ‘iyi mi oldu?’ yıllarca siyaset yapmış adamsın, (siyasette yaptıklarınla ilgili iddialar da var ama onlar konumuz değil) sen hangi akla hizmet, ne maksatla bu konuyu gündem yaparsın, hadi madem bir cesaret açtın, Ayhan Çakan ile yan yana geldiğinde, iki katı kadar duruyorsun, vursan yarısı boşa gider…ne oldu aslan, fare gibi kaçacak delik aradın, şimdi o mecliste ki yeni oturumlara katılabilecekmisin?
Bu tür gerilimleri tasvip etmek, yapanı alkışlamak mümkün değil ama organize bir şekilde Gebze’nin Odası hedef alındığında bu ve benzeri sorunlar kaçınılmazdı…fazlası olmaz diye umuyoruz.
Siz, çeşitli şekilde bir araya gelmiş şer odakları, menfaat grupları Gebze’ye ihanet içindesiniz ve bunu Gebze görmekte, emin olun ki, bu ihanetlerinizin hesabını Gebze sizden soracaktır.
YORUMLAR