Türkiye böyle bir ihanet görmedi, dünya, insanlık böyle bir hainliğe şahit olmadı.
İğne ile kaya oyar gibi, Cumhuriyetin kurumlarının içini oyup, bir ur gibi yerleşmişler.
Silahlı Kuvvetlere, Yargıya, Polisin içine yerleşmişler.
Eğitim, siyaset, ticaret, basın ve diğer kurumların da içindeler.
Yine aynı sinsilikteler.
Kuzu postuna bürünmüş, kurt gibiler.
Fark etmek zor, önlem almakta öyle.
17-25 Aralık'ta istihbarat güçleri, yargı güçleri ile bir girişimde bulundular.
Olmadı...
Bir kısmı kaçtı, bir kısmı, bu hain yapıya olan bağlılığını haykırdı, bir kısmı 'inkarcı' oldu, 'kandırıldık' dedi.
Deşifre olamayan yargı güçleri sayesinde, bir çoğu yerli yerinde kaldı, gücünü de korudu, hatta Kocaeli ve Gebze'de omuzlarına madalya bile takıldı!
Güçlü oldukları anlarda azı dişlerini gösterip, mazlumu ezmekten hiç çekinmediler.
Etki ettikleri siyasi, adli ve emniyet güçleri ile kendilerine çıkar sağlayıp, haksız kazanç elde etmekten kaçınmadılar. Kibirlerinden, geçilmez oldu.
Tehlike hissettiklerinde, zayıf düştüklerinde, mazlumu oynamaktan çekinmediler.
Sinsiydiler, bir çok insanı kolaylıkla kandırdılar.
Bir tek kişiyi kandıramıyorlardı. 'Bunlar haşhaşi', 'inlerine gireceğiz' diyen Recep Tayyip Erdoğan ile hiç bir noktada anlaşamıyorlardı.
Cumhurbaşkanı, bunları çözmüştü, her hangi bir anlaşma zemini olmayacağını, bunların yeniden güçlenmek, yarım kalan işgali tamamlamak için zaman ve zemin aradıklarını görüyordu.
Bir çok dönemde yalnız kaldı Cumhurbaşkanı bu haşhaşilerle mücadelede.
Sıranın artık kendilerine geleceğini fark eden, TSK içinde ki hainler, 15 Temmuz'da insanlık tarihinin en adi, en acımasız ve en hunharca saldırısına kalkıştılar.
Asker ile halkı karşı karşıya getireceklerdi.
Bir Ulusun bağımsızlığının simgesi olan Meclisi bombaladılar.
İhanette, hainlikte, adilikte sınır tanımadılar. 'Haşhaşiler bile bunların yanında masum kalır' denilecek bir ihanete kalkıştılar.
Türk Halkı'ı bu hain saldırı karşısında vatan sevgisini, ulus bilincini, lidere bağlılığını ortaya koydu.
Canını hiçe sayarak vatanına sahip çıktı. O özel görüntüleri izleyince insanın kanı donuyor. Vatanperver halkım insanı 'mermiye kafa atıyordu'
Tehlike geçti mi?, hainler temizlendi mi?
Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak, hayat devam ediyor ve devam eden hayat, TSK; Emniyet ve Yargı ile sınırlı değil.
Bu hainler yaşamın her alanında.
Ve sen özellikle sen AK Parti iktidarı sayesinde, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği sayesinde mevki makam kazanmış, servet edinmiş, servetine servet katmış, kişisel sayfasından 'ahkam' kesen, mangalı yerle bir eden yalancı kahraman, özellikle sen.
Şimdi ne yapacaksın?
Dün olduğu gibi bugünde, akraban olan, arkadaşın olan FETÖ'cü hain ile kol kola olabilecekmisin?
'Bunlar, Allah rızası için cemaatçi' diyip, kendini kandırmaya devam edecekmisin?
Bu hain saldırı gösterdi ki, bunların devlet millet korkusu olmadığı gibi Allah korkusu da yok.
Sen şimdi bu hainleri hala karşına alıp tavla oynayıp, nargile içip, 'sizinkiler de bir işi beceremedi' diye geyik mi yapacaksın?
AK Parti sayesinde, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde yaptığın kariyerden, elde ettiğin (haklı yada haksız) kazançtan utanmıyorsan, bu kahraman halkın gösterdiği dirençten ve ortaya koyduğu cesaretten utanda sende tavrını al artık.
İş değil; sülalenin bir kısmı iktidar içinde, bir kısmı da cemaatin içinde..
Bu hainlerin PKK'li teröristlerden çok farkı yok hatta daha sinsi, daha tehlikeliler. Bu hainler her yerdeler. Siyasetin, ticaretin, hayat içindeler. Ve hepsini sen çok iyi biliyorsun. Bundan sonra umarım bu ayrımı yapmayı başarır, buna göre şekillenirsin.
YORUMLAR