AK Parti’nin kurulduğu günlerde tanıdık kendisini, o günlerden itibaren bir şekilde teşviki mesaimiz oldu.
Atletizm Dünyasından tanıdığımız Şükür Karabacak ile.
Gazetecilik mesleği yaparken, elbette ki, kent yöneticileri ile ters düştüğümüz, karşısında olduğumuz adımlar da oldu, eleştirdik te, bazen haksızlık yaptığımız da olmuştur, bu işin doğasında bu vardır.
Çok hatırda kalır, kırgınlığımız olmamıştı, Şükrü Karabacak ile.
Taa ki, 16 Nisan Referandumu sonrasında isminin ulusal basında, ‘bir takım olumsuzluklarla’ gündeme geldiği güne kadar.
Bölgemiz siyasetçisini, biz eleştirir, gerekirse ters düşer, kavga da ederiz ama isminin olur olmadık, ulusal da olumsuzluklarla gündem yapılmasına karşı çıkarız.
Biz bu refleksle hareket ederken, Karabacak tarafından ağır dille eleştirilmiş, üzülmüş, çokta kırılmıştık.
Hac vazifesini yapmak için kutsal topraklara hareket etti, Karabacak.
Geçtiğimiz günlerde de bir ‘helalleşme’ etkinliği yaptı ve bu etkinlikte yer almadık, çok kırıldığımız, haksızlığa uğradığımız en yakının da ki insanlar tarafından kabul görse de, kendisi de, bir süre sonra gazetemizi ziyaret etmiş olsa da, kutsal görev öncesin de, bizimle de ‘helalleşme’ gereği duymadı.
Şükrü Karabacak’a Hac ibadetinin gereğini anlatmak, bizim ne haddimize, ne de üzerimize vazife.
Sosyal Medya’da çok yüksek sesle, ‘Şükrü Karabacak’a hakkımı helal etmiyorum’ şeklinde paylaşımlar da okuduk, helallik alma gereği almadığı için sitemlere de şahit olduk.
Bu süreçte, özellikle geride kalan hafta sonunda, bizi de çok sayıda konulara vakıf arkadaşlar arayıp, Karabacak’ın helallik alıp almadığını sordular.
Kendisi, bizi arama gereği duymadı ama evet çok ciddi bir kırgınlığımız olmuştu.
Hac vazifesi nasıl ki, sadece kutsal toprakları ziyaretle sınırlı değil ise, nasıl ki Hac’ca gitmenin belli gerekleri var ise, yaklaşan bayramın da benzer gerekleri var.
Kurban Bayramı, bize sadakatın ve teslimiyetin ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor ise, Hz. İbrahim’in Sadakatinin ne denli değerli olduğunu gösterip, Hz. İsmail’in teslimiyetinin ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyorsa, Müslüman olana da, kurban kesme yönünde sorumluluklar yükleyip, küslüklere, kırgınlıklara da son vermeyi zorunlu kılıyor.
Biz yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde, tüm kırgınlıklarımızı bir kenara bırakarak, Hac vazifesini yerine getiren Sayın Şükrü Karabacak’a tüm haklarımızı helal ediyoruz.
Allah, Hac vazifesini kabul ve makbul kılsın.
Bu vesile ile yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde, tüm inananların, Kurban Bayramı güzelliklerinden yararlanıp, kırgınlık ve dargınlıklarına son vermesini diliyor, şimdiden Kurban Bayramı’nın İslam Alemi ve tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ediyoruz.
YORUMLAR