2011 Yılında Gebzespor’un kapısına kilit vurulmasın diye bir nevi kendimizi ateşin içine atarak, başkan olduk.
Kulübü kapanmaktan ve düşmekten kurtardığımız gibi, on civarında Gebze’nin delikanlısının futboldan ekmek yemesinin önünü açtık. Vedat, Kerem, Tayfun, Zeyyat, Yılmaz, Yücel bu gençlerden bazıları.
Sonrasında yaptığımız spor organizasyonunda yolumuz İlker Çakır ile kesişti ve Çakır’ın Gebzespor’u sahiplenmesine hasbelkader vesile olduk.
18 ay kadar da birlikte çalıştık.
Bu çalışmanın maddi bir karşılıkla, profesyonel bir anlaşma ile olmadığını Çakır ve çevresinde ki isimler çok iyi bilir.
Gönül birlikteliği idi Çakır ile aramızda ki.
O bize inandı, Gebzespor’un kurtuluşu için bedenini taşın altına koydu, bizde kendi çapımızda ona omuz verdik.
Ve Çakır’ın samimiyetine, içtenliğine, Gebze sevgisine bu süreçte şahit olduk.
Harcadığı paralar ve attığı adımların tek nedeni vardı, GEBZE SEVGİSİ.
Buna şahit olmuş, yaşamış, bilen birisi olarak, İlker Çakır’ı eleştirmeyi, gördüğüm yanlışları, basın yoluyla ifade etmeyi asla uygun bulmadım. Bir anlamda Gebzespor’a ilişkin gazeteci kimliğimizi İlker Çakır sonrasında rafa kaldırdık.
Ancak, birlikte çalıştığımız süreçte de, kaza sonrasında ki süreçte de, İlker Çakır’a her konuda fikrimi söyleyip, her anlamda ki eleştirilerimi yüzüne söyledim.
Haliyle eleştiriyi çok sevmiyor. Beklentisiz, çıkarsız, hesapsız, kitapsız sadece Gebze Sevgisi ile Gebze’nin takımına hizmet ederken, eleştirilere aşırı reaksiyon gösterebilir.
Bugünlerde yine eleştirenlere kızmış, İlker Çakır.
Geride kalan 5 haftada toplanan 10 puan. Ortalama şampiyonluk puanı. Yani bu süreçte eleştirilerin dozu kaçmamalı elbet.
Takım topladığı puan olarak, şampiyonluk potasında.
Şampiyon olacak takım gibi topmu oynuyor? HAYIR.
Şimdi akıl devreye girmeli, bu takımda potansiyel var mı? Var.
Kadro kalitesi, ligi zirvede bitirmek için yeterli mi? Yeterli.
Şuna kaybedilmiş bir şey var mı? Yok.
Kadro değişikliği şansı var mı? Yok.
O zaman takıma vurmanın, ortamı germenin anlamı da yok.
İlker Çakır, ‘futbolu bilmiyorum’ diyor ya çok inanmayın. Bu bölgede artık bu işi iyi bilenler arasında ve takımın iyi oynamadığını, sahada ki futboldan en çok rahatsız olan isimdir.
‘O sene bu sene’ sloganı var. Ve o sene bu sene olmalı. Bunun içinde herkes üzerine düşeni yapmalı. Eleştirilerin dozunu yükseltmeden, Gebzespor’un menfaatlerini ön planda tutarak, bu geçiş sürecinde, takıma destek verilmeli.
Bu sürece ilişkin benim İlker Başkana anlatmak istediğim düşüncemi de paylaşayım istiyorum.
Gebzespor’un, harcadığı paralar ve oyuncu kadrosu ile Hereke, Yıldırım, Tuna gibi takımları yenmiş olması, çok sevinilecek bir durum değildir. Bu takımın forması, arması, bu üç ekibi evinde tek sayılık farkla yenerdi.
Gebzespor umut veren futbol oynamıyor. Özellikle orta alanda ön libero görev yapan iki isim Menekşe’nin temposunu yükseltecek isimler değil.
Geride kalan 5 haftanın sonunda futbolun ilahları, İlker Çakır’a kıyak yaptı düşüncesindeyim. Puanlar kaybedilmeden, yarıştan kopulmadan, eksikler tespit edilip önlem alınmalı.
Takımın içerisinde nasıl bir sıkıntı var? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, bu takıma bir dokunuş, bir müdahale gerekli. Bunu da İlker Çakır’ın yapacağından şüphe duymamak, yapacağı hamlelere destek vermek gerekli.
Keyif aldığı, Gebze’yi sevdiği için Gebzespor’a hizmet veriyor, borcunu ödeyip, milyonluk takım kuruyor. İlker Çakır’ın keyif almadığı nokta da nasıl bir tavrı olacağını da düşünmek istemiyiz. O nedenle eleştiri ve değerlendirmelerde dikkatli olup, keyif kaçırmamak gerekli..
YORUMLAR