Israrla ve inatla idam istiyoruz…
Reklam
Reklam
Caner Pesen

Caner Pesen

Yeni süreç!

Israrla ve inatla idam istiyoruz…

14 Temmuz 2017 - 10:11

Hiç şüphe yok ki, o gece bir kahramanlık destanı yazıldı.

Nasıl gelişti olaylar, Türkiye Cumhuriyeti’nin sembol mekanlarından Gazi Meclis, nasıl Türk Halkı’nın kendi uçakları tarafından bombalandı. O tanklar, nasıl köprülerde yürüyüp, halkının üzerine ateş açmaya yeltendi. O tankları, uçakları, silahları kullanan kimdi? Tankları, uçakları, silahları kullananları, kullananlar kimdi?

Tüm bunlar sorgulanmadan, tam da ne olduğunu anlamadan, bu Ülke’nin Milli değerlerine, birliğine saldırı vardı ve harekete geçmek için bu yeterliydi.

Çanakkale Destanını yazan kahramanların evlatları, dimdikti ve tankların üzerine yürüdü, mermilere doğru yarışa girdiler, uçaklara yetişemediler ama sapanla indirme girişimleri bile oldu.

Sonunu düşünen, ölümden korkan yoktu, mevzu bahis olan Vatan’dı ve gerisi teferruatta kalmıştı.

O gün Türk Halk’ı bir kahramanlık destanı yazmıştı.

Birlik-beraberliğimizi tüm Dünya görmüştü, o gece meydanlarda, sağcı-solcu, şucu-bucu değil, Türk Halkı’nı oluşturan tüm unsurlar vardı.

Ve hainlerin katlettiği, gençlerimiz, kahraman Vatan evlatları, Şehitlerimiz, Gazilerimiz vardı.

O gün Vatan için canını ortaya koyan bu kahramanlara karşı da, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vefa borcu vardı.

O gece Türkiye’nin tanklarını, uçaklarını, silahlarını Türk Halkı’na doğrultma cüretini gösterenler, onları maşa olarak kullananları, arkasında ki tüm güçleri, tüm destekçileri yargılamalı, hak ettikleri cezayı almalıydılar.

İhanet büyük, ihaneti tezgahlayanların, çalışması çok geniş zaman dilimine yayılmış, Dünya’da benzeri görülmemiş bir kahpelikti. Bu nedenle mücadele süreci de zorluydu. Tüm kılcal damarlara işlemiş, ihanet şebekesi ortaya çıkartılmalıydı, yargının, emniyetin, silahlı kuvvetlerin, siyasetin, ticaretin yani yaşamın her alanındaydılar.

Mücadele kolay değildi ama kararlılıkla sürmeliydi, aradan geçen 1 yılda şehitlerimizin ruhunu huzura kavuşturacak, gazilerimizin içini soğutacak bir mesafe kat edilmemiş gözükse de, bu meşaketli mücadelenin sürmesi ve sürecek olması, umutlu bekleyişin sürmesini sağlıyor.

Ama, o gece Vatan savunması için sokaklara dökülenler, Vatan’a kast ettikleri sabit olanların, nefes aldığını görmek istemiyor, mahkemelere gelip-gitmelerinden rahatsız, ifade vermelerini bile kabul etmiyor.

Suçu sabit olanlar, Vatan’a ihanetleri kesin olanların, Devlet eliyle asıldıklarını görmek istiyor.

Arkasında ki güçler, destekçileri, inananlar, kandırılanlar, haksız kazanç sağlayanlar, çıkar için kullananlar yada kullanılanlar, bunlarla ilgili hukuk işleyebilir, mevcut yasalar uygulanabilir…

Amma…

Suçu sabit olanlar, Vatan’a kast edenler ve bu suçları aleni şekilde ortada olanlar, bir an önce hak ettikleri cezayı almalı, ipte sallandırılmalı.

Bu Vatan’a, Vatan için hiç tereddüt etmeden canını hiçe sayarak meydanlara dökülenlere, şehitlerimize ve gazilerimize karşı bu hainleri ipte sallandırmak bizim boynumuzun borcu ve 15 Temmuz’un yıl dönümünde, bir kez daha haklı gerekçelerle, tüm samimi duygularla ve tüm insani haklılıklarla inatla ve ısrarla  idam istiyoruz…

YORUMLAR

  • 0 Yorum