8 Mart’ı kadın işçilerin direniş tarihi ve emekçi kadınlar günü olmaktan çıkartalı çok oldu.
1857 yılında ki direnişle adı konan 8 Mart, geçmişte, direniş günü, emekçilerin hak arama günü olarak anılırdı ama artık 8 Mart kadınların önemini ve değerini anlama günü kutlanıyor.
Şiddet mağduru, şişmiş egoların ezdiği, katlettiği kadınların, aslında yaşantımızda ne kadar önemli bir yerde olduklarını hatırlamalı 8 Mart’ta.
Bugün Dünya Kadınlar Günü ve bugün bir kez daha hayatımızda ki kadının, Kadın cinsinin Evrendeki yeri ve önemini hatırlayalım ve kadınlarımızı o değerde görelim.
Üstat Nazım Hikmet nede güzel anlatmış kadını değimli;
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim
Hayat arkadaşım.. Nazım Hikmet
Ve Bekir Coşkun yine bir şiirinde kadının gitmesi durumunda, hayatımızdan gidecek olanları anlatıyor;
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
YORUMLAR