Google’de Öğretmenler Günü yazarak arama yaptığınızda ilk karşınıza “öğretmeninize alacağınız en güzel” hediye başlığı çıkar, belli firmaların reklamı ile hediyeye yönlendirilirsiniz.
Kapitalist toplumun vaz geçilmezi; her durumu, her olayı tüketimle taçlandırmak.
Oysa Türkiye’de öğretmenler günü 91 yıldır kutlanıyor ve hiçte öyle hediye odaklı değil bugünün anlamı ve önemi.
1928 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Millet Mektepleri’nde Başöğretmen’ olarak kabul edildiği gün olan 24 Kasım’ı Atatürk öğretmenlere armağan etmiştir.
23 Nisan’ı çocuklarımıza armağan eden Atatürk, bu anlamda da Dünya’da ilklere imza atmıştır.
1994 yılından beri de UNESCO tavsiyesi ile 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanır.
Yılda iki kez de olsa öğretmenlerimizin varlığını, önemini hatırlamamız böylesi özel günlerin varlığı son derece kıymetlidir, çünkü öğretmenlerimiz çok kıymetlidir.
Benim ilk öğretmen olarak gördüğüm annemden sonra gelişimimize, kişiliğimize ve bilincimize en çok etki edendir öğretmenler.
Öğretmenlik sadece tek başına alelade bir meslek değildir.
Öğretmen anne-babadır, dost, arkadaş, insandır ve aynı zamanda geleceğimizi şekillendiren, yeni nesilleri yetiştiren değerlerdir.
Son örneğini Gebze’de yaşadık.
Necmettin Kuyucu gibi bir değerimiz, çok kıymetli bir eğitimcimiz, öğrencisi tarafından şehit edildi.
Aslında gün geçmiyor ki, öğretmene dair bir saldırı, bir şiddet haberi duyulmasın.
Elbette ki, öğretmenler arasında da mesleğin etik değerlerine uymayan çok nadir isimler vardır, bu mesleğinde yüz karası olan karakterler mutlaka vardır ama emin olun ki, diğer tüm meslekler arasında en azıdır öğretmen camiası içinde ki olumsuz kişilik.
Çünkü, bir öğretmenin de aynı zamanda denetçisi diğer öğretmendir.
Öğretmen, eğitimci kimliğinin yanı sıra duyarlı, vicdanlı, bu toplumda yaşayan anne-babadır.
Öğretmenlerimizin çalışma koşullarının zorluğu, her gün köy yollarında mesai dışında saatlerce yol giden, maaşın yarısını yol ve yemek gideri olarak harcayan öğretmenlerimizden söz etmeyeceğim…
Atama bekleyen yüz binlere de girmeyeceğim.
Dün, bir kez daha öğretmenlerimizi anımsarken, bugün Meclis’te olan Öğretmenlere şiddete karşı hazırlanan yasaya yönelik beklentimizi dile getirmek istiyorum.
Tasarı hemen bugün yasalaşmalı ve öğretmene şiddet en ağır şekilde cezalandırılırken, öğretmenlerin özgül hakları güvence altına alınmalıdır.
YORUMLAR