Eğitim-Öğretim dönemi hep sıkıntılı başlar, özellikle dar gelirli için.
Önceden hazırlıkların yapıldığı, para biriktirilerek, başlayan bir dönemdir.
Bu dönemin öncesi öyle sıkıntılı geçti ki, bırakın para biriktirmeyi, bir çok aile borçlu girdi yeni eğitim-öğretim dönemine…
Sürekli ‘kayıt parası yok’ açıklaması gelse de, her dönem mutlaka okullara katkı adı altında para istenir.
Allah’tan kitap sıkıntısı yok.
Kitaplar Devlet’ten..
Ama gelin görün ki, okullarda yıllardır süre gelen farklı bir para koparma yöntemi var.
Okullar yıllık kıyafet belirler ve bu kıyafetler mecburu adres gösterilerek bir takım mağazalardan satışı yapılır.
Burada normal değerinin iki katına satılan kıyafetleri almak zorunludur.
Şimdiye kadar bu uygulama pek sorun olmadı.
Ama bu yıl öyle büyük sıkıntılı bir okul dönemi öncesi yaşanıyor ki, kıyafetler için ödenen 80-100 liralar bile büyük rakamlar.
Ve bunun adı da düpedüz soygun.
Belirlersin rengini, logonu kim nerden bulursa oradan alır ama yok illa her okulun kıyafetini satan bir mağaza olacak ve sen mecburu oradan alacaksın.
Servis ücretleri zaten el yakıyor.
Kitap-kalem gideri var ki, bu yıl bunlarda sorun.
Askıda kitap-kalem dönemi başlasın artık…
Ama ne mutlu ki, yeni eğitim-öğretim döneminde, çantanın ağırlığını-şeklini sorun eden, tuzu kurularda var.
Okul öncesi özellikle bu hafta başından itibaren bir çok veliden şikayet ve isyan gelmekte.
Bunları dinlediğinizde normal işleyişin dışında bir şey gözükmüyor ama vatandaş bu yıl normal standartta değil.
Yöneticilerin bu dönemde daha duyarlı ve hoşgörülü olması gerekli.
Ve insanların evinde yanan ateşi görmeleri gerekir.
YORUMLAR