Özel Hastaneler para basıyor, para için cinayet te işliyorlarmış

Özel Hastaneler para basıyor, para için cinayette işliyorlarmış
Türkiye’de sağlık sisteminde aksaklıklar, sorunlar olduğunu biliyorduk da, bu kadarını hiç kimse tahmin etmezdi.
Yenidoğan suç örgütünün ifşa olmasıyla birlikte, özel hastanelerde ki sorunlar gözler önüne serildi.
Dünya’ya gelirken zaten bağır-çağır ağlayan meleklerin canına kast eden, daha fazla para için bebeklere kıyan, entübe eden, anne kokusundan mahrum bırakanları insan olarak, hekim olarak, görmediğimiz gibi tüm kalbimizle hepsini lanetliyoruz.
Bu suç örgütü en ağır şekilde cezalandırılmalı ve mümkünse asılmalılar.
Ancak, bu vahşet bize özel hastanelerin devletin sırtında nasıl bir kambur olduğunu da göstermiş oldu.
Adamlar, SGK’dan alıyor, vatandaştan alıyor, aldıkları ile yetinmeyip, 112 acil servisle kirli ilişkiler kuruyor, şifa bulmak için kapılarını çalan vatandaşın canına kast ediyorlar.
Son yıllarda sağlıkta skandal haberlerini sıkça duyuyorduk, ‘bademcik ameliyatı için gidip, canından olan’, ‘kalbine stand takılırken, yüz bin liraları alınan’, yenidoğan bebeklerle ilgili de ölüm ve entübe edilmeler de artış vardı ama tüm bunları biz doğal sağlık sorunları olarak görüyorduk.
Meğer ki ortada ciddi bir tezgah varmış, lanet olsun sizin hekimliğinize, insanlığınıza…
İşini doğru yapan var mı? Artık bundan çok emin değiliz ama işini layıkı ile yapan özel hastaneleri tenzih ediyoruz ama yaşadığımız sağlık sorunlarına, haberleştirdiğimiz 112 şikayetleri ve genel anlamda özel hastanelere ilişkin şikayetleri bu olaylarla birlikte düşününce midemiz bulanıyor, ruhumuz daralıyor.
Özel hastanelerin para bastığını zaten biliyorduk, çok uzağa gitmeye gerek yok, yanı başımızda ki örnekler bile bize bu sektörde ki kazancı ve rantı gösteriyor.
Darıca Bayramoğlu’nda küçük bir hastane olarak hizmet veren Boğaziçi’nin, nasıl dev bir Büyük Anadolu’ya dönüştüğünü, sadece Büyük Anadolu değil, doktor olan sahiplerinin, Samsun da bir hastane, inşaat işinde yüzlerce (yada binlerce) daire falan…
Kimsenin malında gözümüz yok, bu varlıklarını ‘yanlışa’ bulaşarak elde ettikleri gibi bir imamız yada düşüncemizde asla olamaz ama özel hastane işinde nasıl bir para olduğunun, nasıl karlı bir yatırım olduğunun minik bir örneği.
Merkez Hastanesi de öyle…
Şifa Tıp Merkezi ile başlayan macera, önce Merkez Hastanesi, ardından Merkez Prime ile taçlanabildi.
Yani bir koydun mu çok kazanıyorsun bu sektörde.
Ve bugün artık Yenidoğan kansızlığı ile ortaya saçılan, 112’lerin kayırmacılığı ve dönen büyük rantlar, sağlıkta ki bir çok alanda benzer yolsuzluklar, haksız kazançlar, şu adımı attırmalı, Devlet hiçbir koşulda özel hastanelere ödeme yapmamalı.
Biz cahiller, özel hastanelerin tedavi ettikleri hastalardan para kazandığını sanıyorduk, meğer özel hastanelerin asıl büyük kazanç kalemleri SGK’ya kesilen faturalarmış..
Bu sömürü düzenine ve insan sağlığı için tehdit olan, yenidoğan meleklerimize kıyacak kadar gözlerini para bürümüş insanların saltanatına son verilmeli.
Sistem boşluk bırakınca, çok kazanan daha çok kazanmak, sonra biraz daha kazanmak için türlü yollar bulup, insanlığa kara leke çalabiliyorlar.
İnsan sağlığı ve bu Ülke’nin milli geliri birilerinin inisiyatifine bırakılmamalı.
İşini doğru yapanları bir kenara ayırıyoruz ama bu sağlık sektörünün doğrusu çok azmış, bunu da kansızların vahşice katliamlarından öğrendik.
Bu olayı münferit bir olay olarak görmeyip, sağlık sektöründe ki tüm eksikleri gidermek için bir fırsata çevirmeli, aksi halde yeni Fıratların katliamları ile karşılaşmamız kaçınılmazdır.