Özel hastanelerin mağduru, yüz binlerce gibi duruyor
Aile dostum, çok yakın arkadaşım, her şeyimi paylaşacağım kadar özel bir arkadaşım anlatıyor, “Bulut doğduğunda özel bir hastaneye gittik. ‘Sezeryan’ dediler. Eşim çok istemese de ‘zorunlu, seni de çocuğu da kaybedebiliriz’ diye eklediler. Mecbur olduk. 2400 gram doğan oğlumuzu küveze aldılar. ‘Hayati tehlike var’ dediler. 12 gün yoğun bakımda kaldı. Bir ara ‘kalbinde sorun var, dışarıdan kalp doktoru getireceğiz’ dediler. Mecbur ona da ‘tamam’ dedik. O doktor bozuntusu da, kalbiyle ilgili sıkıntıları anlatıp, takibi gerekli diyerek, kartını verdi. Eşim perişan, ilk evladımız ve çocuğumuzu kucağımıza alamıyoruz. Çaresizlik, sıkışmışlık, perişanız. Sağlık Bakanlığı’nda görevli bir dostumuz tebrik için aradığında olayı anlattım. Direk, ‘Başhekime çık, ambulans helikopter ayarlıyorum, çocuğu en yakın hava hastanesine ulaştırsınlar’ dedi. Başhekime çıktım durumu anlattım. Adam panikle, ‘nasıl olur? Ben kendim ilgileniyorum’ dedi. Akşama çocuğumuzun iyi olduğu haberi geldi ve yarın sabah taburcu olacak kadar iyileştiği bilgisini verdiler. Biz de tabi o üzüntü ve sıkışmışlığın etkisi ile ‘dualarımız kabul oldu’ huzuru ile çocuğumuzu aldık, acılarımız dindi, iyiyiz. Ben çıkış işlemleri için muhasebeye indim, hesap-kitap 38 bin lira para çıkardılar. ‘Tamam’ dedim ödeyeceğim ama bana neler yapıldı, bunları tek tek yazar mısınız…küvezde kaldı şu sebeple, şu kadar para…kalp müdahalesi bu kadar…ayrıntılı fatura istiyorum’ dedim. ‘Veremeyiz’ dediler. Tartışma başladı, başhekime bilgi verdiler. Başhekim geldi, ‘siz bizim özel hastamızsınız, siz sadece sezeryan için ödeme yapın yeterli’ dedi”
Bulut 13 yaşında, oğlum Rüzgar’ın kankası, çıkartılan fatura da 13 yıl öncesinin faturası…38 bin..SGK katkısı hariç.
Bulut’un olduğu ortamda konuşuyoruz, babası adının geçmesini istemedi, Bulut “Benim adımı yazabilirsin Caner amca, onlara hakkımı helal etmiyorum” dedi. Hatta çocuk haliyle, “baba o doktorun adını biliyor musun?” diye de erkeklik yaptı.
13 yıl önce yaşanan olayı, sağlıkta ki bir sorun, ‘para için kurulan tuzak’ gibi basite almışlar, bu yenidoğan çetesi olayı patlayınca, biricik evlatları Bulut’un hayatına kast edildiğini anlamışlar. Ama bir insanın, bir hekimin, hastanede çalışan bir görevlinin nasıl bu kadar insanlıktan çıkacağını asla anlamamışlar.
Benim dostum bir soğukkanlıdır, duygularını çok belli etmez ama eşinin feryadını, acısını görmezden gelen o kansızlara duyduğu öfkeyi gözlerinde görebiliyordum, aradan 13 yıl geçmiş olmasına ve çocukları gayet sağlıklı olduğu halde…
Ve şimdi böyle geriye sardığımız da, her şeyine kefil olacağım, benim en yakınım diyeceğim özel insan, bademcik ameliyatı için Devlet’ten alıp özel hastaneye götürdüğü dayısının cenazesini teslim almıştı.
Bu olay yargıya yansıdı, hekim kusurlu bulundu ama özel hastane hala faaliyetlerini sürdürüyor.
Kendi yakınımdan farklı tarihlerde iki olay, birisi 13 yıl önce, diğeri 2 yıl önce…
Sonra, yaptığımız haberler aklıma gelmeye başladı, kaç tane “evladımı öldürdüler, anneme kıydılar…vb.” şeklinde ki feryatları haberleştirmişiz.
Arşivleri karıştırınca görüyorum, en az 500 civarında.
Ve bir çoğuna kulak tıkamışız, hastane sahibi tanıdık, ‘yok artık olmaz o kadarda, acıyla söylenen sözler, acıyla ortaya atılan iddialar’ gibi bakmışız.
Şimdi bu katliam haberlerini görünce anlıyoruz ki, orta da ciddi bir tezgah, kirli bir düzen varmış.
Olayın matematik kısmına bakınca da, bu kurulan kirli düzen, işleyen çark, çeteleşen yapı, 12 çocuk, 12 bin hasta ile doymaz ki..Savcı tehdit edecek kadar ileri gidecek çeteleşme 3-5 milyonla kurulamaz, 20-30 milyon lira içinde yapılmaz…nasıl bir rakamlar, bu rakamlara ulaşmak için nasıl bir tezgah ve bu tezgahın dönmesi için kaç bin kişi mağdur edilmiştir?
Özel Hastanelerin mağduriyeti, yenidoğan çetesi ile gözler önüne serilirken, sosyal medyaya, haberlere yansıyan yeni yeni mağdurlar ve hepsinden önemlisi kendi yanı başımızda gördüğümüz örneklere bakınca, bu kirli düzen çok büyük ve çok büyük bir alanı kaplıyor, 22 tutuklama ile bir hücrenin çökmesi ile sağlıkta ki kirlenme düzeltilemez.
SGK’nin tek kuruşuna göz diken, fazladan para alma uğruna insanları sağlığından eden her kim varsa araştırılmalı ve ortaya çıkartılmalı, cezaları da ülke tarihinin en büyük cezaları olmalı...aksi halde, özel hastane mağduru hiç kimse sağlıklı nefes alamayacak…
YORUMLAR