Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak bir anayasa değişikliği söz konusu.
Yeni düzenleme, çocuklarımıza, torunlarımıza, nasıl bir Ülke bırakacağımızın da göstergesi olacak.
Şimdi böylesi hayati bir meseleye, yerel de, genel de ve sosyal medyada ki bakış açısına, yaklaşımlara bakınca kaygı duymamak, şaşırmamak elde değil.
Matbaa ustası, okey hastası, maç müptelası yurdum insanın yorumları ile Avukatımız, doktorumuz, Ülkeyi yönetmeye talip siyasetçimizde benzer tonda yaklaşıyor, bu tarihi referanduma;
“PKK, FETÖ, ABD, AB ‘hayır’ diyor, ben o yüden ‘evet’ diyorum”
Sosyal medya da, bir parti, Cumhurbaşkanı sempatizanının bu mantıkla ‘evet’ demesi normal karşılanabilir.
Oysa, bizim bölgemizde umutla baktığımız, bir çok STK Kurucu Başkanlığı yapmış, siyasette görevler üstlenmiş, avukat kimlikli ağabeyler de referandumu bu sığ çizgide tartışıp, ‘evet’i bu basit çizginin içinde sunuyor.
Sadece bizim avukat mı?
Başbakanamız,Bakanlarımız da aynı mantıkta, FETÖ, PKK ‘hayır’ diyor, o yüzden ‘evet’
‘Başkanlık’ çıkışı ile Türkiye’de ki tüm dengeleri değiştiren MHP Lideri Devlet Bahçeli, bu konuda ilk çuvallayan isim oldu.
Doğu Perinçek, ‘hayır’ dediği için MHP ‘evet’ diyordu ama Perinçek, ‘ben evet diyorum’ diyince, Bahçeli’de bir şok durumu yaşandı.
Peki, yarın Pensilvanya’dan Fetullah Gülen köpeği açıklama yapsa, ‘evet’ diyoruz şeklinde.
Yada İmralı’da ki Öcalan iti ‘evet’ dese.
Yani bu itler ‘evet’ diyince, o zaman ‘hayır’ demek mi doğru olacak?
Türkiye’de son derece önemli ve Ülke’nin geleceğini etkileyecek bir referandum yapılacak, olması gereken bu referandumun içeriğini tartışmak.
Lakin, yapılan sığ bir tartışma ve propaganda süreci.
Bu durumda bizi çok iyi yerlere götürmüyor, umarım herkes referandum sorumluluğunda durumu tartışmayı ve değerlendirmeyi dener.
YORUMLAR