Sağlık çalışanı, sağlıkçıların başına bela olursa…
Sağlıkta şiddete hepimiz karşıyız, özellikle pandemi döneminde sağlık çalışanlarımızın nasıl meşakkatli bir iş yaptıklarını çok daha iyi anlamıştık.
Sağlıkçılarımızın haklarını koruyan yasal düzenlemelere toplumun her kesiminden destek var, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için de çaba harcanıyor.
Sağlık çalışanlarımız başımızın tacı ama bu ilgi ve değeri suiistimal eden isimlerde var, bunlara yönelik yaptırımlar noktasında da ne yazık ki, Sağlık Müdürlükleri yeteri kadar hassas değiller.
Geçtiğimiz günlerde Gebze’de hizmet veren bir hastanemizle (hastanemiz diyorum çünkü, bu hastane Gebze’nin ilk hastanesi ve Gebzeli bir hastane, Gebzemiz de bir çok alana da katkısı olan hastane) ilgili sosyal medyada ve bazı basın-yayın organlarında bir iddia gündeme geldi, “112’den giriş yapan hastaya bakılmıyormuş, hasta giriş yapmadan para alınıyormuş” ve benzer iddialar, profesyonel çekimli, iddialı bir çalışma servis edilmiş, birileri de bayağı bu kurguyu, ballı-kaymaklı haber yapmış.
Gebzeli değil, o hastane bizim öz malımız bile olsa, eksik olan, yanlış olan mutlaka haberleştirilmeli ve gerekli yaptırımlar yapılmalı, eksik olana göz yumanda, yaptırım uygulamayan kurumlarda hesabını vermeli.
Lakin, bu olayın aslını araştırınca, ortaya vahim şeyler dökülüyor.
Bir kere ‘kırımızı kodlu’ durumu acil olan hastayı, 112’de getirse, başka türlü de gelmiş olsa, ‘almamak’, ‘bakmamak’, ‘para istemek’ yasal suç.
Bu sarı kodlu hastalarda da uygulanır ama o kadar katı değildir.
Acil’den giriş yapan ama acilden giriş yapmaması gereken, ‘yeşil kodlu’ hastalar var ki, bunların hastalıkları da acil müdahale gerektirmez, yasal olarak özel hastanenin bakma zorunluluğu da bulunmamaktadır ve hakkı olan katkı payını bu hastalardan talep edebilir.
Söz konusu iddialara konu olan olayda ise 112’nin bilenen personeli, bazı özel hastanelere ‘yeşil kodlu’ hastaları çokça getirip, kesilen katkı paylarından, kendi payına düşeni de almış, bir takım çirkin alış-verişler yapmış ve yapmaya da devam etmekte.
Bir çark kurmuş, o çarkı da takır takır işletmekte...
Bu sistem, malum kişinin yolu, Dr. Hakan Höbek ile kesişene kadar devam etmiş.
Gebze’de sosyal ve sportif alana sunduğu katkının yanı sıra, bir çok kurum ve kişiye de ücretsiz hizmet veren, siyasetçi kimliği de bulunan Hakan Höbek, kurulan düzene ve işleyişe son verirken, aslında bu noktada da başına belayı(!) almış.
Bir çok sağlık çalışanının canını sıkan, sürekli sorun çıkartan ve çok kez şikayetlere de konu olan malum kişi, mesleğinden ve memuriyetinden aldığı güçle, o günden sonra Höbek’in hastanelerinin baş belası olmuş…
Hemen her getirdiği hastanın sorun çıkartması, ‘yeşil kodlu’ denildikten sonra, katkı parası istendiği için ortalığı yıkan hasta tiplerinin; sürekli aynı kurumlarda gözükmesi tesadüf olmasa gerek.
…Ve günün finalinde de, kurgulanan senaryo, sorunsuz çekimlerle basına servis edilmiş.
Şimdi bu noktada, öncelikli olarak İl Sağlık Müdürlüğü’nü göreve davet etmek isteriz, sizin personellinize dair şikayetleri detaylı bir şekilde araştırınız, özellikle Höbeklerin hastanelerine dair yaşadığı yada yaşattığı sorunlarla ilgili ayrıntılı bir çalışma yapınız.
Şikayetlere konu olan, bir çok sağlık çalışanının yaka silktiği bu kişi suçlu ve sorunlu ise anında gereğini yapın, yok eğer o kurgulu çekimlere yansıyan olaylarda hastane suçlu ise bu kez hastaneyle ilgili gerekeni yapın ve bunu da lütfen kamuoyu ile paylaşın.
YORUMLAR