Nasıl zor olmasın ki, nasıl akılla izah edilsin ki…
Bir Pazar günü, tatil modundasın, tamam Ramazanlık, gerginlikte vardır ama evinden çıktın, Pazar günü hava alacaksın, o sırada trafiğe takıldın, burada artık ‘haklı aramak’ aptallık olur, seyir halinde kimin haklı olduğunun önemli olmadığı bir durum…
Sen erken girdin, diğeri aceleci davrandı, kornaya asıldı, ne olmuş yani ‘bir pardon’ desek olay kapanacaktı.
Sonrası nasıl vahim bir tablo, o el o silaha nasıl gitti.
O silah nasıl ateşlendi, belki sen bile şuan anlamıyorsun.
Ama sonuçları çok ağır oldu, 22 yaşında hayatının baharında gencecik bir fidan yere devrildi.
İnanılmaz bir olay Kadir oracıkta öldü ya.
Kadir’in arkadaşları, sevenleri, ailesi vardı.
Kadir öldü, böyle bir ölümü hak etmemişti, hedefleri, hayalleri vardı.
Kadir olmak ne zor, Kadir’in Ailesi olmak, Kadir’i seven birisi olmak ne kadar zor.
Peki Sertaç olmak kolay mı?
Genç yaşta başarıyı yakalamış, Gebze’de istihdama katkı sunan, İşadamı kimliği kazanmış, Ticaret Odası Meclisi’ne girmiş bir isim.
Daha yapacak çok şeyi vardı, daha büyük hedefleri vardı, ailesine, çevresine, kentine, Ülkesine daha katacağı çok şey vardı.
Tanıma şansı olanlar bilir ki, mütavezi, beyefendi biriydi Sertaç Demir.
Hiçte katil olacak, adam vuracak biri değildi.
Ama oldu, hem de bir hiç uğruna.
Şimdi ceza çekecek, hakimler karar verecek ama onun cezası hiç bitmeyecek…
Trafikte genç bir cana kıymış, katil olarak yaşayacak.
Kadir olmak ne denli zorsa, Sertaç olmakta bir o kadar zor.
Trafikte olan, hayatın içinde olan hemen hepimiz zaman zaman sinirleniriz doğru mu?
Şöyle bir hatırlayın, çok uzağa da gitmeyin, daha dün, az önce, o sinyal vermeden dönen araca, nasıl kaydığınızı hatırlayın, yada yavaş giderek, sağdan- soldan çıkarak sizi aksatan araca veya yaya ya…
Çok kızdınız demi…
Sonra olayı, trafiğe, trafiğe çözüm bulmayan yöneticilere bağlayıp, onlara da kaydınız…
İşte bu sinir ve öfke halinin uzandığı en uç nokta, Sertaç katil oldu, Kadir toprağa verildi.
Kavgalı, küfürlü, kine ve düşmanlığa dönüşen binlerce olayı yazmıyoruz bile.
Her durumda, her anımızda lütfen biraz daha sabır ve anlayış…
YORUMLAR