İstanbul seçimlerinin Gebze açısından önemini ve değerini sürekli konuştuk ve Gebze’nin İstanbul seçimlerine olan ilgisi üzerine de çok tespit ve yorum yaptık.
Dünya şehri İstanbul ile yakınlığımız, ticari ve sosyal bağlarımız gereği bizlerin de bu seçimlerden etkilenmemesi mümkün değildi.
Zaten, Türkiye’nin tamamını etkisi altına alan bir seçim süreci yaşanıyor, nihayet Pazar günü bitiyor.
Kalan kritik saatlerde İstanbul’u mesken tutan binlerce Gebzeli var.
Yüreği İstanbul ile atan on binler, kendi çapında İstanbul seçimlerine müdahil olan yüz binler.
Sonuca neredeyse sıfır etkisi olacak on binlerce kişi, hemşeri, dost, akraba üzerinden kendisince seçim çalışması yürüttü, yürütmeye devam ediyor.
Oysa ki, bugün İstanbul’da yaşayan bir Bayburtlu seçmen zaten yüzde 90 oyunu Cumhur İttifakı’na verecek, Millet İttifakı’na oy verecek, yüzde bir oranında ki Bayburtlu seçmenin de fikrini değil hemşeri, arkadaş, en yakını bile değiştiremez.
Hemen tüm seçmen için bu geçerli iken, sosyal medya hesabından, telefon ve ziyaretleri ile hemşeri oyu topladığını sanan on binlere şahitlik ettik.
İstanbul’a dair onlarca güzel söz, yüzlerce şiir, bir o kadar da beste vardır ki, bunlardan en bilineni de ve bugün bir çok kişinin dilinde olanı, “şimdi İstanbul’da olmak vardı, anasını satayım” dizeleridir.
Bence de yurdumun hemen tüm insanı şimdi İstanbul’da olmak isterdi.
Bu öyle nostaljik, tarihi güzellik, köprüde balık-ekmek yemek için değil, bugün tam da İstanbul’da seçmen olmak isterdi, hemen hemen tüm yurttaşlar.
Çünkü, son yıllarda ilk kez bir seçmen bu denli değerli.
Yanı başımızda ki İstanbul İlçelerinde su, ulaşım indirimli kullanılıyor, vaat üzerine, vaat veriliyor.
Vatandaş uzun yıllar sonra ilk kez bir seçime, vereceği tek oyun bile önemli olduğu bilinci ile gidiyor, ve o bir oy için partilerin çabalarına şahit olup, keyfini sürüyor.
Özellikle iktidar partisi, şimdiye kadar ki seçimlerde, ‘ilkelerinden, duruşundan, isimlerden, tercihlerinden’ vaz geçmeyerek, hiç eğilmeyerek onlarca İlçe, bir çok büyükşehir kaybetti, hiçte umurunda olmadı.
Şimdi öyle mi?
Bırakın bir İlçe, bir şehir kaybedecek şımarıklığı, tek oy için tavır değiştirebiliyor.
Aslında her iki aday ve her iki ittifak içinde, ‘seçimi kazanmak için her yol mübah’ olmuş durumda.
İşte İstanbul seçmeni 31 Mart sonrasında bu özel ilgi ve yakınlığı yaşadı, iki gün daha bunun keyfini sürecek ve 23 Haziran’da basacağı mühürün önemini, sorumluluğunu hissederek, tercih yapacak.
Özlemi duyulan, gıpta ile bakılan bir durum.
İstanbul seçimlerinin şimdiden, İlçemiz, İstanbulumuz ve Ülkemiz için hayırlı olmasını dileriz.
YORUMLAR