Türkiye, Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli tercihlerinden birisini yapmak için sandık başına gidecek.
Köklü bir sistem değişikliği yapılıyor.
Ana muhalefet partisinin, meclis görüşmelerinde ki, çok sert muhalefetine şahit olduk.
Ne kadar sertleşebileceği hep merak konusu olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, en sert tutumunu sergiledi.
Kavgalar, kürsü işgalleri, kelepçeleme olayları ile meclis, bana göre iyi bir sınav verdi.
Oylanan maddelerin ne denli önemli olduğuna dikkat çekildi.
İktidar, 330 barajını aşarak, MHP ile kol kola ‘kazasız belasız’ meclis ayağını geçmenin keyfini yaşadı.
Amma, fazla da keyif yapmadan, daha teklif masaya gelmeden, iktidar da çalışmalar başladı.
Başkanlık sistemini de içeren teklif hazırlık aşamasında iken, AK Parti Darıca İlçe Başkanı Muzaffer Bıyık ile sohbetimiz olmuştu, “maddeleri tartışıyoruz, anlamakta zorlandığımız yerleri irdeledik, iyice özümseyeceğimiz şekilde eğitimini almaya çalışıyoruz, sahaya inecek, konuya hakim partilileri eğitime tabi tutuyoruz” demişti.
Ve TBMM’de ikinci tur oylaması sonrasında AK Parti kadroları ‘neden evet’ denilmeyi anlatmaya başladı.
Mecliste, yeni değişikliklerin ‘vatan hainliği’ olduğunu iddia edecek kadar ileri giden CHP’nin ise bölgede yapacağı çalışmayı merakla bekliyoruz.
CHP Gebze İlçe Başkanı Recep Dursun, kapı, kapı dolaşarak, vatandaşların ‘neden hayır’ demesi gerektiğini anlatacaklarını söyledi.
Burada ben Sivil Toplum Kuruluşlarına da büyük görevler düştüğü görüşündeyim.
Değişiklik paketini, yeni sistemi ‘tüm yönleri’ ile irdelemek ve vatandaşlara anlatmak, bence her STK’nın ana görevi olmalı.
Gerek yöresel dernekler, gerek, SİAD’lar, gerekse de kendisini bir topluluğa hizmet için yola çıkmış kuruluşlar olarak gören her oluşum, Ülke’nin geleceğini belirleyecek bu yeni sistemi anlamak ve anlatmak ile mükelleftir.
STK’lar bana göre bu referandum sürecinde ciddi bir sınav verecektir.
Elbette ki, biz gazetecilerin de öncelikli görevidir, bu yeni değişikliğin enine boyuna irdelenmesini sağlamak.
Olayın magazin boyutundan kurtulmak gerek, ‘evet’ kaç çıkar? ‘hayır’ ne kadar olur?
Anayasa değişikliği ve ortaya konulacak yeni sistem, iktidarın yada muhalefetin tek başına meselesi değil, bütün olarak memleket meselesidir.
Bunun içinde önce ‘meselenin’ ne olduğunu iyi bilmek gerekli.
Ölümünün 23. Yılında saygı ve şükranlarımızla andığımız, büyük usta Uğur Mumcu’nun da dediği gibi, “bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmamak lazım”
Önce bilmek ve bilgi sahibi olmak durumundayız, sonra fikirlerimizi paylaşmak bizi doğruya götürür.
YORUMLAR