Dün 14 Mart Tıp Bayramı idi.
1827 yılında 2. Mahmut döneminde, kurulan cerrahhanenin tarihidir.
İlk olarak 14 Mart 1919 yılında tıp bayramı olarak kutlandı.
1976 yılından itibaren de, sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getirdiği ve bugünü bir bayram olarak kutlamaktan çok tıp bayramı haftası olarak kutlandı.
Günümüze 14 Mart Tıp Bayramı olarak taşınırken, sağlık çalışanlarının artık daha mutsuz oldukları ve bugüne pekte rağbet etmediklerini görüyoruz.
Oysa ki, düne göre Ülkemizde sağlık sektöründe önemli gelişmeler var.
Devlet eliyle yapılan, yeni ve modern hastaneler…
Devasa sağlık kuruluşları..
Özel girişimin, bu alanda yaptığı hizmetler ve vatandaşa verdiği kolay hizmet..
AK Parti Hükümetini eğitim başta olmak üzere, bir çok alanda eleştirebilirsiniz, ancak Ulaşım ve Sağlık alanında taktir etmemek ve yapılan önemli hizmetleri görmemek haksızlık olur.
Çok uzağa gitmeden, Gebze’de yapılan sağlık yatırımlarına baktığımız da bile çok önemli gelişmeleri görmek mümkün.
Yenilenen ve yakında tam kapasite hizmet verecek Fatih Devlet, her gün büyüyen ve gelişen Farabi, Dilovası’na Çayırova’ya devlet eliyle yapılan sağlık kuruluşları, Mahalle aralarında ki sağlık merkezleri…
Özel kuruluşların yaptığı Anadolu Sağlık Merkezi, Medicalpark, Konak, Merkez ve Yüzyıl Hastaneleri…
Listeyi uzatmak ve bu alanda yapılan hizmetleri ard arda sıralamak mümkün.
Başta Gebzemiz olmak üzere, Türkiye sağlık sektöründe çok mesafe kat etti, önemli kurumlara sahip oldu.
Ancak, dün 14 Mart Tıp Bayramı idi ve bu bayram son derece buruk ve sessizdi.
Bunun da en büyük nedeni, sağlık sektöründe yeni işletmeler açılıp, kurumlar büyürken, sağlık çalışanları öteleniyor.
Şiddete maruz kalan, hekim ve sağlık çalışanlarını saymıyorum, bunun sağlık sektörü ile değil, vatandaşın gelişimi ve kültürü ile yakından ilgisi var.
Asıl büyük sıkıntı, Devlet’te çalışan hekime, yasalar ile sınırlama getirilmesi...
Özel muanehaneler kapatılırken, hekimin ya Devlet yada özel teşebbüs arasına sıkışması.
Devlet’i tercih eden uzman hekim, yetenekli Doktor, emeğinin karşılığını alamazken, özeli tercih eden hekim de, kendisi ve insan sağlığı üzerinden, bu özel sağlık kuruluşlarının haksız kazanç elde etmesine şahit oluyor.
Bugün, bir çok özel hastane, vatandaşa nitelikli hizmet sunmaya gayret ederken, yasalarda ki boşlukları iyi değerlendirerek, haksız kazançta elde ediyor.
Acil servislerde ki hizmeti, Devlet’te görev yapan hekime, kılıfına uydurularak, tutturulan nöbetleri, gazi, şehit yakınlarının haklarını görmezlikten gelmek, SGK katkısını haksız şekilde cebe indirmek gibi bir çok yöntem ile sağlık üzerinden para götürülüyor.
Hekim bunu biliyor, hissediyor ve görüyor, mutsuz…
Sağlık çalışanları zaten, ‘en yüksek verim, en az maaş’ mantığı ile çalıştırılıyor.
Kendileri için asıl en önemli tehlike, işsizlik..
Bu gerçekler ışığında 14 Mart Tıp Bayramı kutlanırken, elbette ki, ilgisiz, mutsuz bir görüntü ortaya çıkıyor.
Sağlıkta, ilerleme ve gelişme yaşanırken, sağlık çalışanlarının bu denli huzursuz ve mutsuz oluşları, sözün bittiği yere götürüyor bizi..
O yüzden, tıp!
YORUMLAR