Bizim çocukluk bayramlarımız nasıl güzeldi…
Maddi olanaklara bakılmaksızın, köyümüzde her evde bayram telaşası olurdu.
Her evde çocuklar için mutlaka bayram alış-verişi yapılırdı.
Mutlaka bir temizlik ve bayrama özel tatlılar.
Tüm köyü gezerdik, el öper şeker toplardık.
Bayramı çok dolu dolu yaşardık.
Akrabalar, aile breyleri ile yaşananlar ayrı.
Bu bayram seçim üzeri olduğundan mı bilemedim, bana yansıyan kısmımı tam anlamadım, bayram namazı sonrasında başlayan bayramlaşma ile birlikte pek bir samimiyetsizlik, pek bir soğuk vardı.
‘İyi bayramların, bayramınız kutlu olsunun’ içinde seçimlere dair bir çalışmamı gözlemledim bilmiyorum, cami cemaatinin bayramlaşması bile tuhaftı.
Ve tabi ki sonrasında sosyal medya ve telefon ile gelen standart mesajlar.
Kimin resmi daha güzel yarışması var sanki.
Bayram mesajlarımızı yarıştırdık.
Komşu gezmeleri, çocukların şeker toplaması bile tarihe karışmış gibiydi.
Bu bayram daha çok ‘nerde o eski bayramlar’ vardı.
Biz orta yaşın üstünde olanlar, atalarımızdan geleneklerimiz, bayramlarımız, sevinç ve hüzünlerimiz adına güzel miraslar devir aldık.
Gelişen dünya, teknolojinin esareti, günümüz de her şeyi farklılaştırdı.
Uzaya çıkarken, komşumuzu tanımadığımız…
Gerçek aşkların unutulup, sanal takılmaların boy gösterip, ilişkilerin fütursuzca yaşandığı…
Tuhaf bir yer oldu, Dünya.
Bu bayramda bir an bizim çocuklarımıza bayram geleneğini tam da taşıyamadığımızı gördüm ama bir yandan da ‘peki ya çocuklarımız da yarınlar da bugün kü bayramları özleyecek olursa’ diye de düşünmeden edemedim.
Sahi, 20 yıl sonra bizim çocuklarımız da, ‘nerde o eski bayramlar’ diyecek olurlarsa, o dönemde nasıl bir bayram yaşanıyor olur ki…
Bu tüketim anlayışı, yarınlarda bayram namazlarının kılınmadığı, mesajların dahi atılmadığı bir yere mi götürür bizi…
YORUMLAR