İşte gazetecilik böyle bir meslek, insan ağız tadıyla tatil bile yapamaz.
CHP Gebze ilçe başkanı Recep Dursun, AK Parti Gebze ilçe başkanı Hasan Soba ile 'FETÖ' polemiği yaşarken, basın açıklamasında adımı kullanarak 'yandaş' ithamında bulunmuş ve 1 yıl önceki yazımdan alıntı yapmış.
Yazdıklarımın son derece doğru, haklı, yerinde tespitler olduğunu, kendisinin ana muhalefet ilçe başkanı olarak, benim yazdıklarımı 1 yıl sonra dile getirebildiğini söylemiş.
Yani aslında benim yazdıklarıma ilişkin bir hayranlığı olup, 1 yıldır da bu yazıyı arşivinde tutuyormuş.
Ama yazıdan alıntı yaparken, 5 yaşındaki bir çocuğun zekâsından daha alt seviyede yaklaşım göstermiş ve yazdıklarımdan 'yandaşlık' ana fikrini çıkarabilmiş.
Eyy Recep Dursun sen nasıl bir modelsin! Ben nasıl bir yandaşım ki, senin şimdiler de söylemeye cesaret edebildiğin görüşleri tam 1 yıl önce kaleme alma cesaretini göstermişim? Bunu yapan bir gazeteci nasıl olur yandaş olur?
Bak sen bana, aileme, yaşantıma çok uzak biri değilsin ama yine de otur biraz dersini çalış, 'yandaş' diye aşağılayıp, itham da bulunduğun adam kim biraz öğren.
Bir kere şunu bil, ben hayatım boyunca hep yandaş oldum kabul.
Daha genç bir lise talebesiyken bile.
İşçi sınıfından, ezilenden yana tavır almış uzlaşmaz bir yandaştım.
Ezilenlerin ve işçi sınıfının hak ettiği değeri görmesi adına...
Sonra Gebze'nin çıkarlarını korumak ve en önemli değerimiz olan Gebzespor konusunda da hep yandaştım.
Mustafa Kemal Atatürk adına ve bayrak vatan içinde...
Ve bu yandaşlığımla da hep gurur duydum. Senin gibi sosyal demokrasiyi kişisel çıkarları için kuşatanlara karşıda az mücadelem olmadı.
Senin o yandaş derken kast ettiğin, kalemini, kişiliğini, kendi doğrularını kişisel çıkarı için satacak aşağılıklardan olmadım ve yine o senin kast ettiğin "yandaşlığı " da sana misliyle iade ediyorum.
Gerçi sen benim bir yıl önceki yazdığım yazımı basın açıklamasına dâhil ederek benim yandaş olamayacağımı kanıtlamışsın da, artık o yazıyı yazarken nasıl bir kafan vardıysa 'yandaş' deme hadsizliğini göstermişsin.
Senin kafan bastı mı bilmem de ben işte öyle bir yandaşım ve bu yandaşlığımla da gurur duyarım!
Peki, şimdi sana gelelim, sen nasıl bir avukat, nasıl bir ilçe başkanısın?
Önce avukatlığınla başlayalım...
Gebzespor’da bir dönem kulüp avukatı olarak görev aldın, o dönem hangi dönemdi hatırlatayım.
Gebzespor’un lisans engeli borçlar ile tanıştığı, federasyon nezdinde isminin lekelendiği dönem.
Sen transfer yapmadın belki ama birçok dosyada Gebzespor senin gibi bir avukatı olduğu için ceza aldı.
Tam 14 isim Gebzespor'da forma giymeden haksız yere alacaklı duruma geçti.
O dönemde Alirıza Demirçeviren'in senin gibi bir avukatı değil de, işine biraz saygısı olan iş bilir bir avukatı olsa Gebzespor en azından bu 14 isme borçlu olmayacaktı.
Sonra ilçe başkanlığın…
Bak Gebze CHP hiç bir zaman huzurlu birlik-beraberlik içinde olmadı ama senin ilçe başkanlığı döneminde ki kadar dağınıklığı da hiç yaşamadı.
8 Meclis üyenden 2 si senin yüzünden bağımsız.
İlçe başkanı sen misin belediye meclis üyelerin mi belli değil.
İktidarın projelerini savunan, iktidar ile çıkar ortaklığı yaptığı düşünülen bir CHP var, Gebze'de.
Bu da senin eserin.
Şimdi bana yandaş diyerek hakaret etmeden önce, istersen biraz kendine bak...
Ben yandaşım da peki sen nesin?
YORUMLAR