Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa hayali ve Avrupa rüyası, yarım asırdan fazladır devam ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’i kurup, hedefleri belirlerken, ‘muasır medeniyetler seviyesi’ diyerek, yönümüzü batı olarak, gelişmiş ülkelerin seviyesi olarak belirledi.
Ancak, şundan hiç taviz vermeden, ‘tam bağımsız Türkiye’
Evet, Ata’mız da Avrupa’da var olalım, gelişmiş ülkelerle bir arada olalım, barış içinde yaşayalım istemiş.
Amma, her anlamda eşit ülkeler olarak, bağımsız Türkiye olarak, Avrupa’da saygı görüp var olalım istemiş.
Şimdi, bizim peşinde koştuğumuz Avrupa, bizi yarım asırdır oyaladığı gibi, son dönemde artık açıkça, bağımsızlığımızı tehdit ediyor.
Bölücülere kucak açan, hainlere yer tahsis eden Avrupa, Türkiye’nin peşinde koşmasından, kapısında el pençe beklemesinden memnun.
Yarım asırı aşkın bir süredir Türkiye’yi bir hayale inandırıp, peşlerinden koşturuyorlar.
Fasıllar açıp, hikayeler anlatıyorlar.
Bize ihtiyaç duyup, samimi adımlara sıra geldiğinde bu seferde Ermenileri ortaya sürüyor, soy kırımla suçluyorlar.
Almanya’nın, Türkiye’yi soykırımla suçlaması kadar traji komik bir durum var mı?
Olmayı versin Avrupa.
Bizi kendisine uşak yapmak isteyen, Türkiye’de ki iç karışıklığı tetikleyen, bölücülere açık destek verip, hainleri besleyen Avrupası, ABD’si yerin dibine batsın.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi 3. Sınıf ülke pozisyonuna sokan ve aba altında sopa göstermeye çalışan hadsize, haddini bildirmiştir.
Çektiği rest, yerinde ve doğru bir resttir.
Tüm vatanperverler, bu restin arkasında durmalı.
Evet, yönümüz Avrupa olmalı, gelişmiş ülkelerle, ticaret, bilim, sanat konusunda iş birliğimiz olmalı.
Ancak, öncelikli olarak, bizi bağımsız cumhuriyet olarak tanıyan, bizimle eşit koşullarda olan ülkelerle iş birliğimiz olmalı.
Türkiye Cumhuriyeti hiçbir dönemde, hiç kimsenin uşağı, istetmesi olmamıştır, bundan sonra da olamaz.
Yere batsın, verdikleri yalan umutları. Olmayı versin, Avrupa Birliği sevdası.
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” tarih boyunca böyle oldu, bundan sonrası da böyle olacak.
Al o yaptırımlarını da, tehditlerini de, kendine sakla.
Giderse, gider.
Atarsa atar.
Bizi, bağımsız, kendileri ile eşit görmeyen hiçbir birlik ilgilendirmez.
Bölücülere destek veren Vekilse’de hesabını verir. Hain, en ağır şekilde hak ettiği bedeli öder. Bunun içinde kimseden icazet almayız.
Biz, hainlerle, bölücülerle mücadeleye devam edeceğiz. Kendi belirlediğimiz şekilde. Sizde buna karşılık, yaptırım mı? Ambargo mu? Elinizden ne geliyorsa onu yapın.
YORUMLAR