Yeni bir 24 Temmuz direnişi olur mu?
24 Temmuz 1900’lü yılların başında henüz Cumhuriyet ilan edilmeden önce, gazeteci meslektaşların direnişi ile kazanılmış bir haktır.
Basın Bayramı deniyor adına oysa 24 Temmuz 1908 yılında dönemin gazetecilerin sansür ve yasaklara karşı verdiği mücadelenin ve kazandıkların hakların yıl dönümüdür.
115 yılın sonunda Dünya’da, Ülkemiz de çok değişti, doğal olarak basın daha da çok değişti, çünkü internet, sosyal medya türedi, basının da işlevi değişti, bunların tamamı da doğal süreçlerdi.
Bu değişim karşısında Dünya basını saygınlığını ve özgürlüğünü, özlük haklarını korurken, Ülkemiz’de basına dair ciddi baskılar hayata geçti, öyle büyük baskılar ki, ‘sansür’ basının hiç şikayet etmeyeceği alanlardan oldu!..
Düne kadar Atv ‘iktidarın sesiydi’, muhalefete göre başta Atv başta olmak üzere, bir çok yayın kuruluşu ‘yandaştı’, basına sansür uygulayan iktidar ‘diktötürdü’, ‘özgürlük ve demokrasi düşmanıydı’ bugün muhalefet Halk Tv’ye sansür uyguluyor..
24 Temmuz Basın Bayramı, sansürün kalktığı günün yıl dönümünde CHP’nin, kendi kanalına uyguladığı sansürde oldukça manidardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 13.10.2022 tarihinde kabul edilen ve 18.10.2022 tarihli ve 31987 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan yasa, bugün sansürün ne boyutlara ulaştığının kanıtıdır.
Sansürü, kısıtlamayı geçtik, geçtiğimiz Mayıs ayında hayata geçen kararname ile özellikle yerel basın adete bitirilmek istenmiştir.
Basına para dağıtan Basın İlan Kurumu’ndan hakkını alabilmek için bir kurumun, 8 fikir işçisine, sigortalı elemana ihtiyacı var, belli oranda tıklanması, falan…Devlet’ten ihale almıyorsan, siyasetle iş tutmamışsan bunları yerine getirmek imkansız.
Basın İlan Kurumu’nu geçtik, her gün ortalama 3-5 haberini yaptığını, etkinliğini, çalışmalarını takip ettiğin belediyelerin bile rutin ilanlarını almak bile yasaklandı.
Şayet Belediye’den ilan alacaksan, iki elaman çalıştırıp, belli kriterlere uyacaksın…
Bugün, ‘Basın Bayramı’ ve bu bayramı kutlamak için demeçler yayınlayıp, mesajlar atanlar, özellikle yerel medyanın, kutlanacak bir bayramının olmadığını bilmeli.
115 yıl önce sansüre karşı, sonrasında, patron ve iktidara karşı mücadele eden, direniş gösteren ve basının saygınlığını koruyan meslektaşlarımıza minnettarız.
Ve asıl bugün bu sektörde olan ve kendisini ‘gazeteci’ olarak görenler, bir duruş sergilemek ve gelecek nesillere saygınlığı olan bir meslek bırakmalılar.
Olmayan bayramı kutlamak yerine, basın meslek örgütleri başta olmak üzere, gazeteciler, yeni bir 24 Temmuz yaratmak zorundalar.
YORUMLAR