15 Temmuz darbe girişimi ve o geceye dair Türk insanının gösterdiği reaksiyona ilişkin, düşüncelerimi dünkü yazımda kaleme almış ve o gecenin öncesi, sonrası, kalkışma anı ve bu ihanete ilişkin her ayrıntıyı tartışabilirsin, doğru yada yanlış bulduğun bir çok nokta olabilir ama o gece sokaklara dökülen, tankın önüne yatan, mermilere doğru koşan insanların cesaretini, kahramanlıklarını ve yazdıkları destanı görmezden gelemez, dil uzatamazsın demiştik.
Net olarak ben bunun böyle olduğunu düşünüyorum.
Kocaeli’de yayın yapan bir internet sitesinin yazı işleri müdüresi, aksini düşünerek, 15 Temmuz’a ilişkin, ‘yerim sizin destanınızı’ başlıklı yazı kaleme almış.
Yazıyı yazan Yeliz Koray’ı hiç tanımam, şimdiye kadar okuma imkanım pek olmadı.
Ama bu yazısı ve bu yazısından dolayı gözaltına alınması, kendisini geniş kitlelere tanıttı ve bende okuma gereği duydum.
Bir kere yazdığa yazıya hiç katılmadığımı belirteyim ki, bu dünkü yazımda da açıkça belli olmakta, farklı düşünüyoruz 15 Temmuz’a ilişkin.
Hatta, bir çok insana inat, ısrarla, 15 Temmuz’da Türk Halkı’nın kahramanlık destanı yazdığını düşünüyorum, bunu her ortamda savunur, arkasında dururum.
Yani ne alaka, Çanakkale ile 15 Temmuz’u kıyaslamak…
Ne anlamsız şey, tarihimize adlarını altın harflerle yazmış kahramanlarımızla, Ömer Halis Demir’i kıyaslamak.
Bu Vatan için gözünü kırpmadan, eli titremeden, hiç hesap-kitap yapmadan canını feda eden her birey kahraman, şehit ve azizdir bu Ülke insanı için.
Bunu tartışanın aklına da şaşarım.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 69 yaşında Ankara’dan, İstanbul’a adalet diye yürüdü ve milyonları mitingine topladı, bu Türkiye’de adalet mekanizmasında nasıl bir yıpranma olduğunu gözler önüne seriyordu.
Adalet’i tartıştığımız bugünler de, ‘yerim sizin destanınızı’ başlığından dolayı, bir gazetecinin göz altına alınması, ifade vermesi, çok anlaşılır bir durum değildi ve bir gazeteci olarak bunu sindirmek zor.
Ben o yazıyı daha sonra okudum ve o yazıda ne halkı kin ve nefrete sürükleyen, ne ayrıştıran, nede teröre hizmet eden şeyler görebildim.
Kim, hangi mantıkla bu yazıdan dolayı, gözaltı kararı almış ise bence çok tartışılı, çok rencide edici bir karara imza atmıştır.
Gözaltı olayının sonuçlarına bakıldığında da, (hani 15 Temmuz’da Halk’ın reaksiyonunu görmezden gelip sonuçlar üzerinden değerlendirme yapılıyor ya bazen) Yeliz Koray’ın gözaltına alınmasını da sonuç üzerinden değerlendirme yapacak olursak, sanki bu gazeteci arkadaşımız, yüksek yerlerde birilerinin kıyağı ile gözaltına alınarak, serbest bırakıldı.
Çünkü, Yeliz Koray bu gözaltı sonrasında Kocaeli’nin neredeyse tamamında, Türkiye’nin büyük bir kısmında bilinen, okunan birisi oluverdi.
Tabi ki, biz bu sığlık içinde bakmıyoruz, hatta bir adım ileri gidip, Yeliz’i göz altına alanlar, Türkiye’nin basın özgürlükleri anlamında, bir eksi puan daha almasını isteyenlerimiydi? Gibi de düşünmüyoruz.
Biz, kesinlikle yazdıklarına katılmasak ta, bir gazetecinin destanlar arasında kıyaslama yapmış olmasından dolayı, Çanakkale’yi 15 Temmuz’dan ‘daha değerli’ bulmasından dolayı gözaltına alınmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz.
Bu konuda Kocaeli’nin Gazeteciler Cemiyeti’nin de, başka basın ve özgürlüklerle ilgili faaliyet gösteren kurumların da üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini bekliyoruz.
YORUMLAR