Sağlıkta çağ atladığımız ve gözle görülür bir iyileşme olduğu açık.
Özellikle Gebze Bölgemizde, Farabi ve Fatih Devlet Hastaneleri’nin kapasitesi, yenilenen hizmet binaları ve hekim sayıları gıpta ile bakılacak düzeyde.
Bir çok önemli özel hastanede Gebze’de hizmet vermekte.
Hastanelerin kapasitesi genişleyip, yenileri açılmış olmasına rağmen bölgemizde hasta yoğunluğu bitmiyor, mevcutlar kadarı yeni açılsa da sanki ancak rahatlama olacak gibi.
Sağlıkta ki tüm bu iyileşmelere, yeniliklere ve nitelikli hastane sayısında ki artışa rağmen sıkıntılar bitmiş değil.
Özellikle yoğun bakım ünitelerinde.
Önceki gün bir dostun dayısı 1. Kattan düşmüş ve durumu belirsiz.
Yaşlı amca acılar içinde.
Koşarsın Farabi’ye ‘yoğun bakımda yer yok’
Gidersin Fatih’e ‘yoğun bakım dolu’
Ararsın özel hastaneleri ‘yoğun bakım kısıtlı’
Koca Gebze’de 3-4 saat yoğun bakım ararsın da, hastanı yerleştirecek yer bulamazsın.
Son çare Kartal.
Şimdi siz devasa Devlet Hastaneleri yapsanız da, çok sayıda özel hastaneleriniz olsa da yoğun bakım ünitenizde yer yoksa, siz Mehmet dayıyı tedavi altına alamıyorsanız, ne yapalım sizin sağlıktaki iyileşmelerinizi…
Böylesi büyük sağlık kuruluşlarının, Devlet’in böylesine büyük yatırımlar yaptığı kurumların, hala daha ‘yok’ seçeneğini canlı tutmaları, burada görev yapan Başhekim’den tüm sağlık çalışanlarına kadar herkesin üzüntü duyması gereken bir durumdur.
Özel Hastaneler ise yoğun bakım sıkıntısını, ‘Bakanlık sınırlama koyuyor’ şeklinde geçiştiriyor.
Sağlıkta çok ciddi değişimlerin, gelişmelerin olduğunu, hastane sayılarımızda ki artışın önemini göz ardı etmiyoruz ama yoğun bakım hastasını tedavi edemeyeceksek, bu iyileşmelerin anlam ve önemi bizi çokta ilgilendirmez.
Gebze’de Başhekim koltuğunda oturan zat-ı muhteremler bu sorunu aşmak adına neler yapıyorlar, kendilerini bir çek etsinler.
Önceki gün bir hasta 10 hastane dolaştı ve yoğun bakımlarda yer bulamadı.
Bu kadar hizmetin ve yatırımın olduğu Gebze’de bu yatırımları yapanlar da, sonuçlarını sorgulamalı ve bu konuda biraz daha sorgulayan olmalıdır.
Sadece yatarım yapmak, binalar dikmek, atamalar yapmak değil asıl mesele o binalarda verilen hizmet.
Hizmeti sorgulama işi de, hizmeti yapanlara düşüyor…
YORUMLAR