100 yıl önce, 100 yıl sonra SİVAS…
Levent Altun

Levent Altun

Levent Altun

100 yıl önce, 100 yıl sonra SİVAS…

19 Eylül 2019 - 09:49

Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 59. Başkanlar Konseyi’ni Sivas’ta yapması birçok açıdan anlamlıydı.
Sivas kongresinin 100. yılını kutlarken, Anadolu basınının sesi olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun da bu önemli toplantıyı Sivas’ta yapması tarihten günümüze mücadelenin adeta bir sembolü oldu.
100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk’ün Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkarak başlattığı Milli mücadele yolculuğunun en önemli dönüm noktaları Sivas’ta yaşandı.
108 gün Sivas’ta kalan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ne zorluklar yaşadığını okullarda daha iyi anlatmalıyız.
Sivas kongresinin engellenmeye çalışıldığı, Milli mücadele kahramanlarının canı pahasına neler yaptığı tüm okullarda öğrencilere ezberletilmeli.
1,45 metre boyundaki Fatma Seher isimli kadının İstanbul’dan Sivas’a yayan gidecek ve hayatını hiçe sayacak kahramanlıkları öğretilmeli.
Fatma Seher esmer olduğu için ‘Kara Fatma’ lakabını almadı, Mustafa Kemal kendisine ‘gözü kara’ dediği için aldı.
Etkinlikler kapsamındaki panelde öğrendiğimiz bu bilgileri herkes bilmeli.
Herkes Sivas kongresinin yapıldığı o binayı gezmeli.
Müzede sergilenen matbaa baskı makinesini görmeli.
Kahraman gazeteciler de vardı o dönemde.
Her türlü baskıya, şantaja ve tehditlere rağmen vatan sevgisi için cesurca gazete basıp halkı bilgilendirmeye ve umut vermeye çalışan.
Sivas, Milli mücadelenin bir sembolüdür. Kurtuluşun ve kuruluşun önemli bir mihenk taşıdır.
100 yıl sonra bu topraklarda aynı mücadele azmini ve duyguyu yaşamak büyük bir mutluluktu.
Sivas Gazeteciler Cemiyeti başkan vekili Hakan Sezerer ve arkadaşlarının TGF’nin başkanlar konseyi toplantısını gerçekleştirmek için gösterdiği mücadele de, damarlarında taşıdıkları asil kandan geliyordu elbette.
Her türlü baskıya ve engellemelere rağmen…
Birilerinin yalan ve iftiraları ile devletin üst düzey yöneticilerinin şehrin valisini ve belediye başkanını arayarak bu toplantıyı engellemeye çalışması akıl alır gibi değil!
Sivas Gazeteciler Cemiyeti başkan vekili Hakan Sezerer’i yürekten kutluyorum. Gerekirse matbaa makinesini ve arabasını bile satıp bu toplantıyı yapmayı kafasına koymuş bu yürekli insan ve arkadaşları Necdet Çömlekçioğlu, Hakan Bakar, İsmail Dursun, Osman Nuri Kesici dört dörtlük bir organizasyona imza attılar.
130 gazeteci Sivas’ta buluştu.
Vali ve belediye başkanı da organizasyona sahip çıktı destek verdiler.
Yılmaz Karaca genel başkanlığındaki TGF ailesi, üç gün boyunca mesleğin sorunlarını tartıştı, çözüm önerilerini konuştular.
Genel başkanımız Yılmaz Karaca aylardır Anadolu basınının battığını söylüyor, çözüm istiyor.
Gazeteler birer birer kapanıyor.
Dürüst, ilkeli ve tarafsız gazeteciler zor günler yaşarken, şantajcı ve tetikçi sözde gazeteciler ne yazık ki gittikçe çoğalıyorlar.
Toplantıların yanı sıra Sivas’ın tarihi ve turistik yerlerini de gezdik. Sivas kongresinin yapıldığı bina ve müze, Çifte minare, Gök Medrese büyüleyiciydi.
 Kangal ilçesi ise her yönüyle güzeldi. Balıklı göl, meşhur kangal köpekleri ve temiz havası ile gazetecilerin büyük beğenisini topladı.
11 bin dönümlük Cumhuriyet Üniversitesi ise bizi resmen şaşırttı. Bünyesindeki diş kliniği ise tek kelimeyle büyüleyiciydi.
Biz de Gebze’nin tanıtımı açısından Vali ve belediye başkanına dünyaca ünlü ressamımız Osman Hamdi beyin meşhur Kaplumbağa terbiyecisi tablosunun olduğu seramik plaket takdim ettik.
Ayrıca, Gebze Ticaret Odası’nın tanıtım için çaba harcadığı Gebze çöreğini de hem protokole hem de Sivas’a gelen 130 gazeteciye hediye ettik.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarımız Gebze çöreğini çok beğendiklerini söylediler.
Gebze Ticaret odası başkanı Nail Çiler’e duyarlılığından dolayı çok teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum