Eskihisar, sefil-hisar olmasın!

Geçen hafta sonu Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel başkanı Yılmaz Karaca’yı Gebze’de misafir ettik.
Gebze’ye gelen her misafirimizi istisnasız olarak Eskihisar, Darıca ve fırsat olursa Ballıkaya’yı gezdiririz.
Eskihisar, Gebzemizin adeta gözbebeği.
Hem tarihi özellikleri hem de turistik yapıya çok uygun yapısıyla gerçekten de çok şirin, sakin ve güzel bir yer.
Köyün içinden kalenin olduğu kısma kadar sahil harika.
Çiçekler, ağaçlar, çevre temizliği, Osmangazi köprü manzarası, dingin denizde beşik gibi sallanan balıkçı sandalları, Yalova feribotları, sahilin iç kısmındaki tarihi evler, şirin kafeteryalar ve restoranlar ile aslında çok cazibeli bir turistik merkez olabilir.
Ancak…
Birincisi, Eskihisar’da çay bahçesi ve kafeterya hizmeti noktasında ne yazık ki bir türlü gelişme sağlanamıyor. Müşteri memnuniyetine ve turist çekmeye dayalı bir anlayış kesinlikle yok.
Kalenin altındaki belediye tesislerinin –kimin işlettiğini bilmiyorum- hizmet kalitesi çok zayıf.
O bölgedeki tek kafeterya hizmeti veren bu tesis adeta harabe gibi. Kafeteryaya oturanlar sipariş vermek için uzun süre garsonları bekliyorlar ama garsonlar masalara hizmet vermiyor!
Sebebini sorduğumuzda, self-servis diyorlar. Böyle bir uygulama insanları buradan soğutuyor. O kadar insanı bir kasanın önünde ayakta kuyruğa sokmak, uzun uzun bekletmek, sipariş hazır olduğunda o kadar insanın arasında ‘patatesler, sosisler hazır’ diye bağırıp insanların dinginliğini ve sessizliğini bozmak…Anlaşılan çok müşteri gelsin diye bir çaba da yok.
Köyün diğer ucunda Sakız ağacının oradaki kafeteryada garsonlar masalara hizmet veriyor, gayet iyi ancak oradaki tuvaletler içler acısı. Hem girişe 1 lira ücret koyup hem de içerisini çok pis bir şekilde bırakmak gelenlere pes dedirtiyor. Klozetler sararmış, yerler kirli ve tuvalet kağıdı bile yok.
Gebze merkezdeki ücretsiz ve temiz tuvalet uygulamasının Eskihisar gibi tarihi ve turistik bir köyde hayata geçirilmemesi büyük eksiklik. Bu tesislerin bir an önce müşteri memnuniyeti odaklı çalışma yürütmesi kaçınılmaz.
Osman Hamdi Bey’in evi ve müzesinin bulunduğu alan eskiden çay bahçesi olarak işletilirdi şimdi koca alan öylece atıl durumda bekliyor! Gerçekten yazık…
Darıca sahilleri çok canlı ve güzel ancak farklı damak tatlarına uygun işletmeler yok. Her taraf deniz ama bir balık bile yiyemiyorsunuz. Bayramoğlu’nun Ada bölümü ise evlere şenlik. ‘Üye olmayan giremez’ levhası ile plajların halka kapatılması ayrı bir sorun, çevre temizliği ve gelişigüzel park edilen araçların oluşturduğu trafik sıkışıklığı ayrı bir sorun.
Bayramoğlu’nda Basın İlan Kurumu’nun tesisleri el değiştirince hizmet anlayışı da kalitesi de bitmiş! Böyle güzelim bir yeri bu hale getirerek yazık etmişler.
Neyse ki o bölgede Şişecam tesisleri ve Cammekan var da bu açığı kapatıyor.
Dilovası’nda yıllardır faaliyet gösteren Tavşancıl sahil restaurant çok nezih bir yer olmuş. Hem denize sıfır alan oluşturulmuş hem de yemekler ve hizmet güzel.