Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti üzerine…

Hani derbi maçlardan önce sorumsuz kulüp yöneticileri ve basının yaptığı haberler yüzünden camialar gerilir ve maçlarda kavgalar çıkar ya, sonradan herkes şaşırır, neden kavga çıktı diye?
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin kongresinde de durum böyle oldu. Aylar öncesinden gazetelerde ve sosyal medyada resmen linç ve karalama kampanyası yürütenler şimdi çıkmışlar, ‘keşke kavga olmasaydı’ diyorlar.
Kavga aylardır sistemli ve bilinçli bir şekilde sosyal medyada ve gazete sayfalarında sürüyordu zaten.
Salonda devam etmemesi mümkün müydü?
Hadi iki taraftaki erkekler kavgacı da, mevcut yönetimdeki kadınlar uysal bir kedi gibi kıyıda köşede otururken, muhalif listedeki kadınların (Kadriye Karademir hariç) öfke patlamalarını hayretle izledim!
Hele ki, Türkiye gazeteciler Federasyonu genel başkanı Yılmaz Karaca ve yöneticilere yapılan saygısızlık şehrimiz adına unutulmayacak bir utanç olmuştur.
Ankara’daki TGF seçimlerinde yenilen arkadaşların öfkelerinin geçmediği ve intikam hırsları açıkça ortada. Bu hırs ve öfke o kadar fazlaymış ki, diğer yöneticilere bile yayılmış!
Neyse. Gelelim bugüne.
Yeni yönetimin şeffaf bir anlayışla gerçekleştireceği icraatları sabırsızlıkla bekleyeceğiz.
Seçim çalışmalarında üyelere anlatıldığına göre, cemiyetin her ay 10-15 bin lira geliri varmış. Yeni yönetim söylediği gibi umarım bu geliri nereye harcadığını her ay düzenli bir şekilde üyelerle paylaşır.
TOKİ Basın konutlarında 2+1 dairelerin kiralanması ve satışı söz konusu değilken, ‘Biz seçilirsek bu sorunu çözeceğiz’ diye söz veren arkadaşların da, bir an önce bu sözlerini tutmalarını bekleyeceğiz. Umarım bu sorunu çözemediklerinde çıkıp da, “Denedik, olmadı…” demezler.
Gazeteci çocuklarına verilecek bursların, asgari ücretle çalışan muhabirlerin taban maaşlarının yükseltilmesini de bekleyeceğiz.
Olmasını kimse istemez ancak herhangi bir meslektaşımızın başına bir şey geldiğinde, sansür uygulandığında, kapılarına mühür vurulduğunda ve her koşulda yanlarında olmalarını da bekleyeceğiz.
 (4 yılda Yeliz Koray’ın gözaltına alınması dışında buna benzer hiçbir olayda sessiz kalmadık. Yeliz Koray olayında yurt dışındaydım, yönetimdeki arkadaşların fikir ayrılığı yüzünden sadece bir kez böyle bir durum yaşanmıştır.)
FETÖ yüzünden kapatılan gazetelerde mağdur olan çalışanların sorunlarının çözümünü de bekleyeceğiz. Özellikle de KOD 36 ve sarı basın kartları konusunda.
…
Son olarak, yeni yönetimin çıtayı daha yükseğe çıkarmalarını da bekleyeceğiz elbette.
Son 4 yılda görev yapan yönetim, bu cemiyete, İzmit merkezde bir işyeri, yine İzmit’te sosyal tesis arazisi, Bodrum’da iki adet devre mülk ile cemiyet hizmetlerinde kullanılmak üzere bir ticari araç kazandırmıştır. Umarım yeni yönetim bunları satmak yerine daha fazlasını kazandırmayı hedefler.
Şu anda özel hastanelerle yapılan anlaşmalar sayesinde üyeler her türlü muayene, tahlil, ameliyat ve doğumlardan ücretsiz yararlanıyorlar. Umarım bu konuda da çıta yükseltilir.
Umarım gezen değil, yüzde 100 (!) çalışan bir yönetim olur.
Ve umarım vaat edilen demokratik ve şeffaf bir yapı ile her zaman ağızda sakız edilen üye güncellemeleri bir an önce gerçekleştirilir.
Özellikle de; matbaacı, fabrika çalışanı ve ‘tırışka’ diye niteleyip sonra da evlerinden arabayla alıp oy kullanmaya getirdiklerinizden başlamanızı öneririm!
Sonuç olarak, son 4 yılda yapılan hizmetlerden daha fazlası yapılsın ki, hiç kimse bu olağanüstü kongrenin kişisel hesaplaşmalar yüzünden yapıldığını düşünmesin…