Dün akşam halı saha maçı vardı.
Caner Pesen’in çeyrek asırdır sürdürdüğü ve son yıllarda Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler’in trafik kazasında yaşamını yitiren oğlu Görkem Çiler’in anısına ve adına yaptığı futbol turnuvası.
Rakipler Gebze Ticaret Odası ile Gebze Matbaacılar Derneği’ydi. Her iki kurumun başkanı Nail Çiler ve Ozan İlyasoğlu ve Sevgi Çiler ile birlikte izledik maçı.
Futbolun siyasete ne kadar benzediğini dün akşam bir kez daha görmüş olduk.
Futbolculara başarılar dilemek için sahaya inen Nail Çiler’e herkes aynı ironik espriyi yaptı.
‘Başkan nihayet sahaya indi…”
Sonra tribün bölümüne geçtik.
Futbolcular gol kaçırırken tribünden bağıran Nail Çiler’e, ‘Tribünde olmak yetmiyor bazen, gol atmak için sahada olmak lazım’ demek, aslında siyasette olması gereken yerin de tribün değil saha olması gerektiğini en iyi anlatan örnekti.
…
İşin özeti şu aslında.
Herkes Nail Çiler’den belediye başkan adaylığını koymasını bekliyor.
Hangi partiden mi?
Hiç farketmez.
Gebze’de belediye başkan aday adaylığını açıklayan onlarca isim var. Hepsinin partisi belli. Bu isimlerin çoğu, partinin gücünden yararlanmak için adaylık koymuşlar.
Ama Nail Çiler öyle değil. O, hangi partiden aday olacaksa o partiye güç katmak için aday olacak.
Yani güçten yararlanmak için değil, güç katmak için. Bu yüzden zaten hemen her parti adaylık için Nail Çiler’in kapısını aşındırıyor.
…
Peki şöyle soralım. Nail Çiler’i bu kadar önemli yapan ne?
Özetle anlatalım.
Gebze Ticaret Odası başkanı seçildiğinde, sadece bir Oda olmadığı gerçeğini gösterdi tüm Türkiye’ye.
Yaptığı yenilikler ve dev projelerle Türkiye’nin sayılı ticaret odalarından biri haline getirdi.
Eğitim, öğrencilere burs, Gebze ve çevresindeki ilçelere 112 sağlık istasyonu, okul, ihtiyaç sahiplerine yardım, esnaf ve iş dünyasını yakından ilgilendiren onlarca proje, kredi imkanı ve daha saymakla bitmeyecek işler.
Ama Nail Çiler’i asıl farklı kılan, şehrin en önemli sorunlarına neşter vurması, gündeme taşıması, vicdan ve akıl mekanizması haline gelmesidir.
Gebze üniversitesi diye yıllarca bağırdı, üniversite kuruldu. Fatih’in otağı elden gidiyordu, Nail Çiler’in çıkardığı ses, haykırışlara dönüştü ve bu yanlıştan dönüldü.
Gebze’deki ulaşım sorunlarını ve metro gerekliliğini yıllardır dile getiriyor. Bu aralar Ballıkaya vadisinde katledilecek ağaçları ve doğayı kurtarmakla meşgul.
Şehirdeki tüm olumsuzluk ve haksızlıkların sesi olmuş bir ticaret odası başkanı, o şehir için elbette ki umuttur.
Bu umuttur aslında Nail Çiler’i belediye başkanı görme beklentileri.
Çünkü şu anda tribünde. Şöyle yapın, böyle yapın diye bağırma makamında. Sivil toplum kuruluşu başkanı olarak bunları gündeme taşıma ve önerme makamında.
Oysa belediye başkanlığı, sahada olmaktır.
Yapılması gerekeni yapmak, yapılmaması gerekeni yapmamak makamıdır.
Kim ne derse desin bu şehirde herkes biliyor ki Nail Çiler sadece Gebze Ticaret Odası başkanı değil.
Çünkü başarılı. Çok iyi. Çok çevresi ve çok seveni var. Kişiliği, insancıl yapısı, azim ve disiplinli çalışması, ekip ruhu…
Tüm siyasi partilerle, tüm meslek mensuplarıyla diyaloğu iyi. Tüm sivil toplum kuruluşlarıyla uyumlu. Bürokrasilerle, siyasetin önde gelen isimleriyle ilişkileri kuvvetli.
Şehrin takımına da sahip çıkıyor, mahalle ve köyüne de, insanına da…
Nail Çiler bugüne kadar siyasete hep mesafeli oldu. Ama bence artık tribünde olmakla saha içinde olmak arasındaki farkı görmeli.
Elini taşın altına koymalı.
Bu şehrin önemli bir kesimi ondan sahaya inmesini bekliyor. Sahaya inmeli ve o formayı giymeli.
YORUMLAR