Sanayiciler olarak seçim dönemlerini belirsizliklerden dolayı sevmeyiz.” diyen Zeytinoğlu, “Yapılacak yatırımlar da alınacak ürünler de bu dönemlerde erteleniyor. Bu da ekonomik yavaşlamaya neden oluyor.” dedi. Seçimlerin tamamlanmasıyla ekonomiye odaklanılmasının önem taşıdığını vurgulayan Zeytinoğlu, “Önümüzde 4,5 yıl seçimsiz dönem var. Umarız bu fırsatı çok iyi kullanarak ekonomi ve yapısal reformları gündemin ilk maddesine taşırız. Ben ümitliyim.” dedi.
ÜRETİM VE İHRACAT ÖNEMLİ
AB uyum konusunun da çok değerli olduğunu belirten Zeytinoğlu, “AB en önemli partnerimiz olmaya devam ediyor. Dış ticaret hacmi Türkiye ekonomisinin yüzde 50’sini geçti. Bizim her zaman söylediğimiz üretim ve ihracatın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Kurun da ihracatı destekler, ithalatın önünde engel olacak seviyede durmasını istiyoruz. Döviz kuru seçimler nedeniyle biraz oynadı. Bunu fırsata çevirmeliyiz. Cari açığımız azalıyor. Tabi iç pazar da çok önemli. Sadece ihracatla bu işi yapamayız. Hem iç pazar hem dış Pazar dengeli olmalı.” ifadelerini kullandı.
İŞSİZLİK ORANI YÜKSEK SEVİYELERDE
Zeytinoğlu, eğitim alanında yapılacak reformların işsizlik oranının gerilemesine de katkı sağlayacağını belirterek, “Ülkemiz maalesef işsizlik oranı yüksek seviyelerde. Ama hükümetimiz tarafından istihdama yönelik çok önemli teşvikler uygulamaya alındı. Bunların meyvelerini umarız önümüzdeki aylarda alırız. Bizim bölgemizde de ciddi iş açığı olduğunu biliyor ve sanayicilerimizden nitelikli ara eleman bulamadıkları noktasında geri bildirimler alıyoruz. Burada mesleki eğitimin önemini vurgulamak istiyorum. Biz Odalar Birliği olarak her ilde Meslek Liselerinin eğitim programlarına katkı vererek istediğimiz iyileşmeyi yapmaya çalışacağız. Yerel yönetimler için de işsizlik önemli bir sorun. Birlikte çalışarak eğitimlerle meslek – kabiliyet arası uyuşmazlıkları da kaldırabileceğimizi düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
MEVCUT KAYNAKLARLA İYİLEŞME ŞANSIMIZ AZ
Zeytinoğlu yabancı yatırım girişlerinin önemini vurgulayarak, “Mevcut hükümetimiz 2004-2005 yıllarında yapılan reformlarla gelir artışında, büyüme artışlarında sıçramalar gerçekleştirmişti. Aynı adımları tekrar yapabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü yabancı sermaye çekmeden, Türkiye’nin mevcut kaynaklarıyla hızlı bir iyileşme yapabilme şansımız daha az. Dolayısıyla bu iklimi de yaratmamız gerektiğini düşünüyorum.” sözlerini noktaladı.
ÜRETİM VE İHRACAT ÖNEMLİ
AB uyum konusunun da çok değerli olduğunu belirten Zeytinoğlu, “AB en önemli partnerimiz olmaya devam ediyor. Dış ticaret hacmi Türkiye ekonomisinin yüzde 50’sini geçti. Bizim her zaman söylediğimiz üretim ve ihracatın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Kurun da ihracatı destekler, ithalatın önünde engel olacak seviyede durmasını istiyoruz. Döviz kuru seçimler nedeniyle biraz oynadı. Bunu fırsata çevirmeliyiz. Cari açığımız azalıyor. Tabi iç pazar da çok önemli. Sadece ihracatla bu işi yapamayız. Hem iç pazar hem dış Pazar dengeli olmalı.” ifadelerini kullandı.
İŞSİZLİK ORANI YÜKSEK SEVİYELERDE
Zeytinoğlu, eğitim alanında yapılacak reformların işsizlik oranının gerilemesine de katkı sağlayacağını belirterek, “Ülkemiz maalesef işsizlik oranı yüksek seviyelerde. Ama hükümetimiz tarafından istihdama yönelik çok önemli teşvikler uygulamaya alındı. Bunların meyvelerini umarız önümüzdeki aylarda alırız. Bizim bölgemizde de ciddi iş açığı olduğunu biliyor ve sanayicilerimizden nitelikli ara eleman bulamadıkları noktasında geri bildirimler alıyoruz. Burada mesleki eğitimin önemini vurgulamak istiyorum. Biz Odalar Birliği olarak her ilde Meslek Liselerinin eğitim programlarına katkı vererek istediğimiz iyileşmeyi yapmaya çalışacağız. Yerel yönetimler için de işsizlik önemli bir sorun. Birlikte çalışarak eğitimlerle meslek – kabiliyet arası uyuşmazlıkları da kaldırabileceğimizi düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
MEVCUT KAYNAKLARLA İYİLEŞME ŞANSIMIZ AZ
Zeytinoğlu yabancı yatırım girişlerinin önemini vurgulayarak, “Mevcut hükümetimiz 2004-2005 yıllarında yapılan reformlarla gelir artışında, büyüme artışlarında sıçramalar gerçekleştirmişti. Aynı adımları tekrar yapabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü yabancı sermaye çekmeden, Türkiye’nin mevcut kaynaklarıyla hızlı bir iyileşme yapabilme şansımız daha az. Dolayısıyla bu iklimi de yaratmamız gerektiğini düşünüyorum.” sözlerini noktaladı.
YORUMLAR