Kocaeli üniversitesi Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen programa; Vali Hüseyin Aksoy’un yanı sıra, AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak, İl Göç İdaresi Müdürü Mehmet Erkoç, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Abdullah Eren, Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ruşen Özan, Proje Koordinatörü Doç. Dr. Ayhan Orhan ile çok sayıda davetli katıldı. 1989 zorunlu göçünü anlatan resim sergisinin gezilmesi ile başlayan program göçü anlatan film gösterimi ile devam etti. 1989 Zorunlu göçünde 18 aylık bebeğini kaybeden Fatma Öztürk, Kocaeli, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak, Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Abdullah Eren’in konuşmalarının ardından Vali Aksoy yaptığı konuşmada, “Zorunlu göçün 30. Yılında düzenlenen bu anma programında sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Dünyanın hangi noktasında olursa olsun insanlar doğuştan vazgeçilmez bir takım temel hak ve özgürlüklere sahiptir. Bu temel hak ve özgürlüklerin kullanımı konusunda uluslararası evrensel kurallar mevcuttur ve bunlar dünyanın her tarafında eşit olarak kullanılmak durumundadır. Görüyoruz ki 1960’lı yıllardan sonra 1980’li yıllarda Bulgaristan da yaşayan soydaşlarımıza bu temel hak ve özgürlükleri kullanma noktasında baskılar uygulanmış ve insan hakları ihlali oluşmuştur. 

“FARKLI ŞEKİLLERDE YAŞAMIŞTIR”
Bunu da yaşayan insanlarımız artık orada yaşamanın mümkün olamadığını görünce Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu göç zor bir süreç olmuştur ve birçok insan yaşamını kaybetmiştir. Bu vesileyle yaşamını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 1989 yılında Isparta Aksu Kaymakamı idim. O dönem Bulgaristan’dan göç eden insanların yerleştirildiği illerden biriside Isparta idi. O dönem Valiliğin koordinasyonunda insanlarımızın yerleştirilmesi çalışmalarında yoğun gayret sarf etmiştim. Türkiye birçok sorunu ve göçü farklı şekillerde yaşamıştır. Lozan antlaşması sonucu protokol gereği mübadele söz konusu olmuştur. Balkanlardan Türkiye’nin farklı bölgelerine insanlarımız gelmiştir. Daha önceki görev yerlerimden biri olan Samsun’da da mübadeleyle gelen insanlarımız vardı. 

“İNŞALLAH KOCAELİ’NDE DE HAYATA GEÇİRİRİZ”
O dönem bize bir talep gelmişti ve bir göç müzesi yapma arzusuydu. Bir tarihi binayı restore ettirerek bir göç müzesi yaptık. Şuanda da faaliyetine devam ediyor. Burada da benzer bir talep var. İnşallah süreç içerisinde buradaki sivil toplum kuruluşlarımızla işbirliği içerisinde bu göç müzesini Kocaeli’de de hayata geçiririz. Bunu yapmak ve genç kuşakların geçmişteki insanların yaşadıklarını iyi bilmesi ve anlamasını sağlamak durumundayız. Türkiye her gün daha da güçleniyor ve daha iyi bir noktaya gidiyor. Dünyanın her noktasındaki soydaşlarımıza ve akraba topluluklarımıza hatta bizlerle ilişkisi olmasa da mazlum olduğuna inandığımız her noktaya ulaşma yönünde büyük bir gayret ve çalışmamız var. Dünyanın bir çok noktasındaki insanlarımıza ulaşıyoruz. Bu çalışmaların talimatını veren ve birebir ilgilenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum. El Ele verdiğimizde bu tür sorunlarımızı giderme noktasında önemli mesafeler kat edeceğimize olan inancımız tam” dedi ve katılımcılara teşekkür etti. Konuşmaların ardından protokol üyeleri günün anısına hatıra fotoğrafı çekildi.